okulu sevmeyen çocuğa okunacak dua

3 Duâlar içerisinde icâbetini gizlemiş. Hangi dua Allah'ın indinde kabul olur. O da bilinmez. Hangi dua, hangi kişinin duâsı, kimin duâsı kabul olunur. O da bilinmez. Korkmak lâzım. Allah'tan havf etmek lâzım. Cenâb-ı Hak "Müttaki olun, müttaki olanlar kurtulur" buyuruyor. 4- İşte günahlar içerisinde de gadabını gizlemiş. KalemDuası ile ilgili haber, galeri ve video içerikleri Olokunacak olan budur. ba ba ban sa sa san ca ca can Bu tür formüllerin resime Muhabbet için yüze üfleme yada resime okuma Muhabbet için okuyup yüzüne üfle. Büyü Nasıl Yapılır, Büyü Yapmak – Büyü Yapmak İstiyorum Gece uyumayan bebeklere hangi dua okunur? Bebeklerin rahat ve huzurlu uyuması için bebeklerde uyku niyetiyle Fatiha Suresini okuyabilirsiniz. Türkçe Okunuşu: Elhamdulillahi rabbil'alemin, Errahmanir'rahim, maliki yevmiddin iyyake na'budu ve iyyake nesta'in İhtinessiratel mustakim siratellerizine en'amte aleyhim gayrilmıağdubi aleyhim ve 01Eki.2021 - Pinterest'te Mukates Halil adlı kullanıcının "Havas okulu gizli ilimler" panosunu inceleyin. duanın gücü, dualar, şifa duası hakkında daha fazla fikir görün. nama usaha yang dilakukan oleh seseorang dalam gambar adalah. Okula gitmek istemeyen çocuğa ne yapmalı? Genelde en büyük sorunlardan biri okuldan korkan ve okula gitmek istemeyen çocuklardır. Bu konuda uzmanların altın değerindeki önerilerini sizlerle paylaşacağız. Bunun başında okulu sevmeyen çocuğa nasıl davranılır konusu geliyor. Genelde okul korkusu, 1. sınıfa başlayan çocuklarda ilk günlerde çok sık yaşanır. Ancak beraberinde diğer sınıflarda da yani 2., 3. ve hatta 4. sınıf çocuklarında da görülür. Bunun yanında okulu sevmemek ya da okuldan korkmak senenin başında çok sık görülse de dönem boyunca belli aralıklarla da görülebilir. Korku bir süre sonra yerini okulu sevmemeye ve okulda sıkılmaya bırakabilir. Eğer çocuğunuz okulu sevmiyor ve okula gitmek istemiyorsa bu konuda uzmanlar kesinlikle nazik ve çok bilinçli davranmanız konusunda uyarılarda bulunuyorlar. Okula gitmek istememe nedenleri Öncelikle çocuğun okula gitmek istememe nedenlerini bilmek gerekir. Çünkü eğer nedeni bilirseniz çocuğunuzun neden rahatsızlık yaşadığını anlayabilir ve ona göre bir çözüm üretebilirsiniz. Anne ve baba arasında yaşanan gerginlikler çocuğun derslerinde başarısız olmasının ya da okula gitmek istememesinin en büyük nedenlerinden biridir. Evde sürekli bir huzursuzluk varsa ya da boşanma arefesindeyseniz, bu durum hem çocuğunuzun psikolojik durumunu olumsuz etkiyecektir, hem de çocuğunuzun okulda başarısınız olumsuz etkileyecektir. Bunun önüne geçebilmek için öncelikle çocuğunuzun öğretmeni ile temasa geçip, kendisi ile bir işbirliğine girmelisiniz. Evinizde eğer bir huzursuzluk varsa bunu çocuğunuza yansıtmamanın bir yolunu bulmalısınız. Boşanacaksanız da bu durumu çocuğunuza zarar vermeden yapmalısınız. Anneye aşırı bağımlı çocukların en büyük sorunu okul çağında başlar. Okul hayatına başladığı andan itibaren sürekli sorun yaşar ve okulun onu annesinden ayırdığını düşünerek okuldan nefret etmeye başlar. Bu durum ciddi bir sıkıntıdır ve bunu en kısa zamanda çözmeniz gerekir. Endişeli bir aileyseniz ve bu durumu çocuğunuza fazlaca hissettiriyorsanız, çocuğunuz okulda başına hep kötü şeyler gelecek sanıp okuldan korkmaya başlayacaktır. Kendisine dikkat etmesini elbette tembihleyebilirsiniz ama çocuğunuzun paranoyak derecesinde endişelenmesine izin vermeyin. Ortada hiç bir neden yokken okula gitmek istemeyen çocuklar da çok fazladır. Bunun nedeni ise evinin konforunu bırakmak istememesinden ötürüdür. Bu çocuklar evlerini çok severler ve evlerinde çok iyi vakit geçirirler. Okulda da tüm gün evlerinin hayalini kurarlar. Bu tarz çocuklara da elbette sonuna kadar anlayışlı davranmak ve ona okulu sevdirmek için sonsuz sabır göstermek gerekir. Gelelim okula gitmek istemeyen çocuğa ne yapmalı konusuna. Öncelikle şunu bilmenizde fayda var. Bu durumu yaşayan çok fazla anne ve baba var. Bu nedenle yalnız olmadığınız bilmenizde fayda var ve en önemlisi bu konuda asla ama asla çocuğunuzu suçlamamalısınız ve ona kötü davranmamalısınız. Bu iş büyük bir sabır ve hoşgörü ister. Aksi halde çocuğun ileri okul hayatını çok olumsuz derecede etkileyeceğinizden emin olabilirsiniz. Eğer 1. sınıfa ya da kreşe başlayan çocuğunuzda bir korku varsa bu durumda bir hafta okula çocuğunuzla beraber gidin ve okulda arkadaşları ile kaynaşmasını sağlayın. Okul araç gereçleri ile ilgili onu özendirecek mutlu edecek alışverişler yapın. Örneğin onu çok mutlu edecek bir kalme kutu, suluk ya da benzer okul aksesuarları alabilirsiniz. Ona okuldan övgüyle bahsedin. Okursa hayatının çok güzel olacağından ve okulda çok eğlenceli arkadaşları olacağından bahsedin. Çocuğunuz daha üst sınıfta olmasına rağmen okuldan ısrarla nefret ediyor ve okuluna bir türlü ısınamyorsa da gene taktikler aynıdır aslında. Tüm taktikler hem 1. sınıfda okula gitmek istemeyen çocuklar için, hem de 2,3, ve 4. sınınfta okula gitmek istmeyen çocuklar için de geçerlidir. Her akşam okul çantanızı beraber hazırlayın Okulda neler yaptığını sabırla dinleyin Okul arkadaşları hakkında bilgi alın Her seferinde ne kadar şanslısın okulda bir sürü arkadaşların var gibi özendirici cümleler kurun Öğretmenini sürekli övün Belli aralıklarla onu mutlu edecek okul aksesuarları ve eşyaları alın Okul idaresi ve özellikle de öğretmeni ile işbirliği içinde olun Her zaman sakin ve sabırlı olun. Bu konuda asla sabrınız taşmasın. Okul sevmeyen çocuklara ne yapmamalı? Yapılması gerekenlerden çok, aslında yapılmaması gerekenler önemli. Çünkü toplumuzda en çok yapılan hatalar bunlar oluyor genelde. Uzmanlar ise bu konuda kesinlikle çok ciddi oranda uyarılarda bulunuyorlar. İşte okul korkusu yaşayan ya da okulu sevmeyen çocuklara asla yapılamaması gerekenlere. Okuldan gelir gelmez ödev var mı, ödev nedir gibi çocuğu bunaltacak sorular sormayın Okula ilk bir haftadab sonra asla gitmeyin Çocuğa eğer çıkışta seni almaya geleceğim derseniz bu sözünüzü kesinlikle tutun. Eğer gelemeyecekseniz bu sözü vermeyin ve çocuğun güvenini sarsmayın Asla çocuğunuzla pazarlık yapmayın. Eğer okula gidersen akşam sana çikolata alacağım, ya da bilgisayar oynamana izin vereceğim gibi rüşvet tarzı yaklaşımlardan kesinlikle uzak durun. Çünkü okula gitmek zaten onun görevi. İnsanlar görevlerini yaptıkları zaman karşılığında ödül beklemezler. Çocuğunuz ödüller verirseniz okulu ile ilgili bu durum bir süre sonra içinden çıkılmaz bir hal alacak ve çocuk sürekli ödül beklentisine girecektir. Ailelerin en büyük yaptıkları hata ısrarla çocuklarını arkadaşları ya da kuzenleri ile yani diğer yaşıtları ile kıyaslamaktır. Bak şu arkadaşın okulunda ne kadar başarılı ve ne kadar severek gidiyor okuluna gibi. Uzmanlar özellikle kıyaslama konusunda çok fazla uyarıyorlar. Kıyaslamak zaten her konuda oldukça yanlıştır, ancak okul konusunda ciddi sıkıntılara neden olabilir. Asla bağırmayın, cezalandırmayın ve aşağılamayın. Bu süreç zaten onlar için yeterince zor bir süreç, bir de siz bu süreci onlar için zorlaştırmayın. Sonsuz sabır ve hoşgörü ile yaklaşın. Ancak şunu bir dip not olarak belirtelim. Genelde okula uyum sağlayamayan, ya da okula gitmek istemeyen çocuklar arasında yapılan araştırmalarda sebep çok yoğun olarak aile içinde çıkmıştır. İlgisiz bir anne, baba, ya da huzursuz bir aile ortamı, çocuk yetiştirmeyi bilmeyen bir anne baba, ya da kardeş kıskançlığı. Özellikle bu durumlar çocukların okul başarısını çok olumsuz etkileyebildiği gibi aynı zamanda çocuğun okulu sevmemesine ve okulunda mutsuz olmasına neden oluyor. Post Views 132 Her okul sааti gediğinde yа dа servis kаpıyа geldiğinde; sıklıklа kаrnı, vücudunun fаrklı bölgeleri аğrıyаn ve hаstа olаn çocuklаrdа okul fobisi gelişmiş demektir. Bu konudа yаpılаcаk tek şey çocuklа etkili bir iletişim kurmаk ve çocuklаrа okulu sevdirmek olmаlı. Okulu Sevmeyen Çocuklara Okul Nasıl Sevdirilir? Her şeyden önce çocuklarınızı okula yolcularken çok rahat tavırlar sergilemeli ve çocuğu okula ısındıran tavırlarda bulunmalısınız. Aksi taktirde yaşadığınız tedirgin tutumlar çocuğa yansır ve çocuğunuzda okul fobisi gelişebilir. Çocuğa, arkadaşları ile öğretmenleri konusunda güven duymasını sağlamalısınız. Okula yeni başlayan çocuğunuz varsa, her gün okula gitmeniz yanlış bir tutum olabilir. Zira bu durum her an sizi okulda gören çocuğun savunma mekanizmalarını tetikleyebilir. Bu gibi durumlarda çocuğunuzun öz güvenini arttırmak için ona çeşitli görevler vererek, tek başına başarı sağladığını göstererek güven duygusunu geliştirebilirsiniz. Çocukların okulu vazife gibi görmeleri, okulda doğru diyaloglar kuramamaları ya da öğretmenlerini sevmemeleri okuldan soğumaları gibi handikapları geliştirebilir. Eğer çocuğun okulda başarılı olmasını istiyorsanız, onu kendine güven aşılayabileceği sosyal ortamlara yönlendirebilirsiniz. Çocuğum Okula Gitmek İstemiyor Ne Yapmalıyım? Okula gitmeyi reddeden çocuklara mutlaka ılımlı tavırlarla yaklaşılmalıdır. Bu gibi durumlarda aile katı ve sert bir yol izlerse çocuk okuldan daha çok soğur. Bu isteksizliğin ardında yatan sorunlar araştırılmalı gerekirse bir pedagogtan yardım alınmalıdır. Diğer taraftan okulda faal olan ve dersleriyle ilgili olan çocuklar genellikle böyle bir durum yaşamaz ve tam tersine okula gitmekten zevk duyar. Çocuklar okula başladıklarında genellikle çok istekli ve heyecanlı okul yeni arkadaşlar,yeni bir çevre ilkokula başlayan bir çocuk için okulun bir diğer anlamı kalemlerle ve kağıtlarla bol bol oynamak,yazı yazmak,resim yapmak gibi faaliyetlerden önceden okul öncesi eğitim almış bir çocuk için bu, oyunun farklı bir yerde devamı anlamına çocuk derslerle karşılaştığında işler uzun sürelerle oturmak, öğretmenini dinlemek ve onun anlattıklarını öğrenmek her an istediği gibi gezip dolaşmasına ve konuşmamasına da izin denilen bir şey vardır ve zil çalmadan kimse oturduğu yerden kalkıp gidemez. Heyecanla arkadaşlarıyla konuşmaya çalışan çocuk engellenmektedir ve canının istediği pek çok şeyi yapması kurallar ve ödevler uymayanlar da ceza bakınca durum ne kadar tatsız çocuklar da bir süre sonra okulla ilgili olarak böyle düşünmeye artık büyüdükleri yolunda mesajlar alarak okula başladıkları için ders çalışma sistemi oluşturmaya çalışırken okul çağı çocuğu aynı zamanda oyun ayırdığı zamanın büyük bir bölümünü artık okulda ve derslerle geçiren çocuk okuldan okulla ilişkisini aslında baştan belirleyen ebeveyn başlayan çocuğa ilk günden ağır sorumluluklar vermek,ders,ödev ve disiplin üçgenine hapsetmek, okula alışma aşamasını henüz atlatamamış çocuğu çok ilkokula yeni başlayan çocuklardan bir yetişkin davranışı beklemek hala eve dönüp oyuncaklarına kavuşma hayalleri kurarken,okuldan gelir gelmez dinlenmesine bile fırsat verilmeden dersin başına oturtmak,bütün çalışmaları beraber yapmak yanlış bir günden itibaren ödevlerini ya da dersleriyle ilgili faaliyetlerini kendi başına yapmasını sağlamak, ilgili bir izleyici olmak önemli bir yardım bu çalışmalarında özgür davranabilmesi onu yapar ama bu yanlışlarla doğruları da bulmayı başına bir şeyler başarabilme duygusunu yaşamasına fırsat vermek şeyin ötesinde çocukların okulu sevmesinin en önemli koşulu iyi bir okul ve iyi bir okula hazırlamak velinin görevidir ama okula başlamış bir çocuğun okulu sevip sevmemesi öğretmenin becerisine şartlarda bir çocuk zaten okulu sevmek için pek çok nedene büyük yaşta kardeşleri varsa onlar gibi abi ya da abla arkadaşlarYeni bir çevreYeni şeyler öğrenmek vb. gibi pek çok gerekçelerle okulu sevmeye hazır olmakla çocuğun bu beklentilere uygun bir okulla ve eğitimle karşılaşıp karşılaşmayacağı farklı oluşturulduktan sonra gerçekleşmezse büyük hayal kırıklıkları bu noktaya gelmeden doğru önlemleri alarak çocuğun okula alışmasını ve severek gitmesini sağlamak için,ailelerin okulla yakın işbirliği içinde olmaları büyük önem okul kısa dönemli bir süreç olmadığı için çocuğun enerjisini uzun sürelerle canlı tutmak kolay başlayan çocuğun okula niye gitmesi gerektiğini açıkça anlayabilmesi,neler yapması gerektiğini bilmesi sadece bir oyun yeri olarak göstermek sorumluluklar alacağını ,artık büyüdüğünü,kitaplarını kendi kendine okuyabileceğini söylemek ve beklentilerine uygun ama gerçekçi bir okul portresi çizmek yararlı ettiğinden farklı bir okul hayatıyla karşılaşan çocuğa okulu sevdirmek çok zor açıdan çocukların anlayabileceği ifadelerle,okulu sevmek için bazı nedenler sunmak olumlu bir etki yapabilir.• İyi bir okul ve iyi bir öğretmenOkula başlayan çocuk için öğretmen aile kadar hatta belki daha fazla yakınlık duyacağı bir modeldir. Öğretmenin tavrı çocukta motivasyonu ve ilgiyi olumlu yönde etkiler. • Çocukla işbirliği yapan,ona güven duyan ebeveynlerEğitim hayatı boyunca ailesinden destek gören ve kendisine güven duyulan çocuk başarılı ve daha öz güvenli olur.• Çocuğun seçimiyle alınmış okul malzemeleriOkul malzemeleri çocuğu heveslendirmek açısından büyük önem zevkleri göz önünde bulundurularak yapılan okul alışverişi o malzemeleri kullanarak ders yapacak çocuk için derse oturmak daha keyifli olur.• Yeni arkadaşlar,yeni oyunlarOkul çocuğun aile dışındaki ilk sosyal yeni arkadaşlar edinecek,yeni oyunlar öğrenerek paylaşma bilinci edinecektir.• Artık kendi başına okuyup yazabilmekDaha önce okuyamadığı kitapları artık kendi kendine okuyabilme ve yazabilme becerisini kazanmak çocukta kendini ifade etme yeterliliğini artıracaktır.• İlgi ve yeteneğine göre bir faaliyete katılmakOkullar genellikle çocukların bir sosyal faaliyete katılmalarını kollar gibi çalışmalara katılmak,spor ya da müzik etkinliklerinde yer almak bir gruba ait olma duygusu vermesi açısından önemlidir.• Arkadaşları tarafından kabul görmek,onaylanmakAile içinde sınırlı sayıda insanla muhatap olan çocuk okulla beraber artık kalabalık bir topluluğun topluluğun kurallarını ve bu kurallara uygun davranmayı öğrenecektir,sınırlar içinde kalması halinde onay görecek,uyumlu bir birey olarak kabul edilecektir.• Başarılı çalışmalarda kazanabileceği sözel taktir ve ödüllerSorumluluk almak ve bu sorumluluğun gereklerini yerine getirmek gibi sosyal bir birey olmanın da ilkelerini okulla beraber kazanan çocuk,başarılarıyla taktir ve teşvik edilirse olumlu davranışları pekişecektir.• Arkadaşlarıyla eğlenceli bir eğitim ortamıOkula başlayan ve bir gruba dahil olan çocuk pek çok kararı sınıf arkadaşlarıyla beraber çalışmalarına katılan çocuk eğlenirken aslında öğrenecektir.• Zorluklarla başa çıkabileceği yeni çözüm yolları öğrenmeAldığı eğitimi hayatına uygulama becerisi ve kazandığı becerilerle sorunlarla başa çıkma yöntemleri nedenler ve iyi bir okul aile işbirliğiyle çocuğa okulu sevdirmek kolay içinde bazı sorunlar yaşanması eğitim hayatları boyunca bazı iniş çıkışlar hazırlanan çocukların kendi yaşam deneyimlerini kazandıkları deneyimler olumlu ve olumsuz sonuçlarıyla beraber bir olan ailenin çocuğun yanında yer alması, sorunlarına karşı dikkatli ve ilgili eğitimle yoğrulmuş çocuklar kendi çözümlerini kendileri bulma yeterliliğini kazanmış bireyler amacı da bu olmalıdır.[2012-11-26]BU YAZILAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR Prof. Dr. Özkan Yıldız’ın bir doğu ilimizde yapmış ve yürütmüş olduğu çok çarpıcı bir araştırmaya vardı. Çalışma, “Madde Kullanan Ergenlerin Sosyal, Ekonomik ve Demografik Özellikleri” örneğiydi. Ama bizim açımızdan çalışmanın eğitime dair bulguları çok dikkat çekiciydi. Madde kullananların 16-20 yaş aralığındaydı. Madde kullananların lise ve dengi okul mezunuydu. En önemli nokta ise madde kullananlardan okulu bırakanların % okulu sevmedikleri için okulu bırakmışlardı. Her Şey Sevmekle Başlar! Demek ki eğitim sistemi ve okul kendini öğrenciye sevdirememişti. Oysa ki her şey sevmekle başlar. Eğitimi, okulu ve öğretmenini sevmeyen öğrenci nasıl öğrenir? Bir okul kendini nasıl sevdiremez? Sonuç itibariyle kendini sevdiremeyen okul; uyuşturucuya, teröre kısaca suça bulaşan gençlik. Okulu sevmedikleri için okulu bıraktıklarını söyleyen gençler öğretmenlerle ve yönetimle anlaşamadıklarını ifade ediyorlar. Eğitim sistemi ve okul kendini sevdirmek zorundadır. Sevdiremezse işte bu tablolar ortaya çıkar. Bu çocuklar suça itilir, şiddete meyleder. Okulu Sevmeyen Çocuk Yoktur, Kendini Sevdiremeyen Okul Vardır! Öğrencilerin okula gitmekten zevk almaları, üşenmemeleri ve sevinmeleri gerekir. Okullar öğrenciler için cazip yerler olmalıdır, ilgi çekmelidir, öğrenciler mutlulukla, istekle okula gitmelidir. Bir öğrenci okula zorla ebeveyninin baskısıyla gidiyorsa o öğrenciden başarı bekleyemeyiz. Araştırmada bırakın öğrenci başarısını öğrenciler % gibi büyük bir oranla okulu sevmedikleri için bırakıyorlar ve suça yöneliyorlar. Okulu sevmeyen çocuk yoktur, kendini sevdiremeyen okul vardır. Bu bağlamda okulların öğrenciler için birer cazibe merkezi haline getirilmeleri gerekmektedir. Bunun için okulların fiziki ortamları ve okul kültürleri öğrenci için cazip olmak zorundadır. Yaşamdan kopuk, fiziki ve sosyal ortamlara sahip okullar öğrencinin ilgisini çekmez. Bu anlamda okullar hayattan kopuk, sadece birer bilgi aktarım yerleri olamaz. Eğer okul öğrenciye kendini sevdirmezse, onu heyecanlandırmazsa, bu okullar ülkemizin geleceğine herhangi bir katkı yapamazlar. Sevgi Dolu Okul Kültürü, Okulunu Seven Çocuk… Okuldaki bütün paydaşların ahenkle çalışması çocuğa da yansıyacaktır. Yönetici ve öğretmen arasında sevgiye dayalı bir iletişim yoksa, doğal olarak öğretmen ve öğrenci arasında da sevgiye dayalı bir iletişim olmayacak neticede. Öğrencisiyle bağ kuramayan, öğrencisine kendisini sevdiremeyen başarıdan uzak bir okul oluşacaktır. Sevgi dolu bir okul kültürü okulunu seven çocuklar doğuracaktır. Güçlü, sevgiye dayalı, sempatik bir okul kültürü yönetici ve öğretmenlerin ortak değer, norm ve inançlar etrafında birleşmeleriyle açığa çıkar. Eğitim kurumlarının kalitesinin artmasında okul kültürü tartışılmaz bir öneme sahiptir. Kuvvetli sevgiye dayalı bir okul kültürü okul üyelerine buna öğrenciler de dahil kimlik duygusu sağlayacak, öğrencilerin okul vizyonuna bağlılığını artıracak ve doğal olarak öğrencilerin okulu sevmelerini sağlayacak ve öğrencilerin okulu bırakmalarını engelleyecektir. Öğrenci Okulu Niye Sevmez? Öğrencilerin okulu sevmemesinin; ezberci müfredattan sıkıcı derslere, baskı oluşturan not sistemine, okulların hayal güçlerini ve haraketliliklerini kısıtlamasına, öğretmenine, öğrenciye nasıl öğrenmesi gerektiğini öğretilmeyip öğrencinin başarısızlık yaşamasına kadar pek çok nedeni vardır. Araştırmadaki öğrencilerin “okulu bırakma ya da terki” elbette anlık bir karar değildir, farklı faktörlerin etkilediği karmaşık bir durumdur. Akademik başarısızlık, ailevi sebepler, dışlanmışlık duygusu ve zamanla okula bağlılığın kaybolmasıyla sonlanan bir süreçtir. Araştırmada öğrencilerin % okulu sevmedikleri için bıraktıklarını ifade etmeleri ise önemlidir. Okul terki pek çok faktöre bağlı olmasına rağmen burada ana terk etme faktörünün okul kaynaklı olduğunu anlıyoruz. Demek ki okulun demografik özellikleri, politikaları, disiplin süreçleri, sınıf ortamı ve eğitim öğretim süreçleri, yöneticiler ve öğretmenler öğrenciye okulu sevdiremiyor. Öğrencilerin Okulu Sevmesi Her Şeyin Anahtarıdır! Öğrencilerin okulu sevmesi için öncelikle okul yönetici ve öğretmenlerin de okulu sevmesi gerekir. Okulu sevmeyen bir öğretmen öğrencisine de okulu sevdiremez. Okulun bir zorunluluk olarak değil, sevilerek gidilen bir yer olması gerekir. Ne yapmalıyız peki? Okul aile iş birliği en üst düzeye çıkarılmalıdır. Okuldaki sosyal faaliyetler öğrencinin yaş, ihtiyaç, ilgi ve yetenekleri doğrultusunda öğrenciyle birlikte oluşturulmalıdır. Öğrencilerin okula bağlılıklarını artırabilmek adına, okulun fiziki şartları öğrencilerin kendilerini ders dışında da ifade edebilecekleri şekilde düzenlenmelidir. Demokratik bir okul ortamı oluşturabilmek için yönetici, öğretmen ve öğrenciler arasındaki iletişim artırılmalıdır. Okulu bırakma eğilimindeki öğrencilere yönelik rehberlik hizmetleri yaygınlaştırılmalıdır. Öğrencinin okulu sevmesi her şeyin anahtarıdır. Okulunu seven öğrenci isteyerek okula gidecek, daha başarılı ve daha mutlu olacaktır. Bu nedenle öğrencilerimizin okullarını sevmeleri için başta MEB olmak üzere okul yöneticilerimiz ve öğretmenlerimiz gerekenleri yapmalıdır. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin… İstanbul’da 104. 6 Frekansıyla yayın yapan Radyo 7’nin programcılarından Eda Çelebi’nin hazırlayıp sunduğu Eda’yla Gün Ortası programının bugünkü konuğu Danışman Psikolog ve Pedagog Aykut Akova oldu. Okulların açılmasıyla çocuklarda görülen okul fobisi, tek çocuk sendromu hakkında bilgi veren Akova merak edilenleri paylaştı. EDA Çocuğun okul fobisi okula gitmesiyle ortaya çıkan bir durum mu? Temelinde neler var? Aykut AKOVA Evet okula yeni başlayan çocuklarda görülen bir durum. Okulu reddeden çocuklarda karın ağrısı, mide bulantısı, baş ağrısı gibi şikâyetler kendini gösteriyor. Çocuğun ağlaması, yarı yoldan dönmek istemesi gibi durumlarla da karşılaşılabiliyor. Bunların hepsi çocuğun kaygılarından kaynaklanan fizyolojik davranışlardır. Temelinde her hangi bir acı ya da yaralanma olmasa da çocuklar psikolojik olarak canlarının yandığını hissederler. Genel olarak aşırı korumacı ailelerin çocuklarında görülen rahatsızlıktır. Ebeveynlerde olan kaygılar çocuklarda kendini bu şekilde gösterir. Yani ailelerin rahat olması durumu ortadan kaldıracaktır. EDA Yuvaya giden çocuklarda da görülür mü? Aykut AKOVA Evden bir şekilde ayrılmış, anne babadan uzaklaşmış çocuklarda daha az görülür. Kendine güveni gelişmiş, sosyalleşmiş çocuklar bu tür sıkıntılardan daha uzaktır. Yani bir anaokuluna, yuvaya gitme bu kaygıları yenmede önemli bir adımdır. 3 yaştan sonra çocuklar sosyalleşmeyi, okulu, arkadaş ortamı kurmayı bilmeli. EDA Hangi yaş gurubu daha risklidir? Aykut AKOVA Çocuklar kritik dönemlerindedir. Meraklı, huysuz olunan bu dönemde negatif dönem geçirilir ve bu 5 yaşına kadar sürer. Bu yaştan sonra ailenin yaklaşım biçimleriyle düzelmeye başlanır. EDA Sosyal fobi ve okul fobisi bağlantılı kavram mı? Kızlarda mı, erkeklerde mi daha çok görülür? Aykut AKOVA Birbirine yakın kavramlardır. Sosyal fobi kalabalıktan sıkılma, korkma durumlarıdır. Okulda çevrenin kalabalık olduğu bir ortam olduğuna göre sosyal fobisi olan çocuklar okul fobisiyle de karşı karşıya kalırlar. Yapılan araştırmalarda kızlarda daha fazla görüldüğü tespit edilmiştir. Erkekler aile tarafından kendine güveni yüksek tutularak yetiştirildiği için böyle sorunları olmu

okulu sevmeyen çocuğa okunacak dua