okul açılalı kaç hafta oldu

BloomChan15 Aralık 2013 Pazar OkulAdı : Faik Hızıroğlu İlkokulu- 3/B Mimar sinan mahallesi gazel caddesi No: 55 Pursaklar/ANKARA Yaşı : 9 Okuduğu /Etkilendiği Kitap ve Yazarının Adı: Selim’in Büyük Hatası – Nasrettin Hoca/Anonim. Okullar açılalı bir hafta olmuştu. Öğrencilerin çoğu tenefüsdeydi. Sadık, sınıfta siyah renkli çok güzel bir Milli Eğitim Bakanı Selçuk, okullarda eğitimin 2 Temmuz'a dek süreceğini, ara tatil yapılmayacağını açıkladı. Üniversite tercih sonuçlarının açıklanmasının ardından yayınladığımız “Göksun’da eğitim yerlerde mi yoksa zirvelerde mi” manşetli haberimize Göksun milli eğitim müdürlüğünden cevap gelmedi. Anlaşılan o ki ortada bir başarı mevcut değil. Eğitim seviyesi yüksek bir ilçede eğitimin sorgulanması kaçınılmaz oluyor. Ülke genelinde en başarılı okulların Okullar açılalı neredeyse bir buçuk ay olacak. 4+4+4 meselesi sıcaklığını yitirmeye, basında ilgi görmemeye başladı bile. Ancak her şey, hatta hiçbir şey güllük gülistanlık değil. Geçenlerde “ Başbakan Erdoğan’dan önemli açıklamalar ” yer aldı basında. Erdoğan, açıklamasında. “Eğitimde bu yıl seçmeli nama usaha yang dilakukan oleh seseorang dalam gambar adalah. Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar Editörün Seçtiği Fırsatlar Daha Fazla Bu Konudaki Kullanıcılar Daha Az 2 Misafir 1 Mobil - 1 Masaüstü, 1 Mobil 5 sn 48Cevap 0Favori Daha Fazlaİstatistik Konu İstatistikleri Son Yorum 11 ay Cevaplayan Üyeler 28 Konu Sahibinin Yazdıkları 9 Ortalama Mesaj Aralığı 39 dakika Son 1 Saatteki Mesajlar 1 Haberdar Edildiklerim Alıntılar 7 Konuya En Çok Yazanlar meola147of 9 mesaj NitroNos 4 mesaj reodentreomantik 4 mesaj Tony Ferguson 3 mesaj Brünett 2 mesaj Konuya Yazanların Platform Dağılımı Masaüstü 33 mesaj Mobil 8 mesaj 5 mesaj 2 mesaj Konuya Özel var diyorlar bazıları yok diyor her kafadan farklı ses çıkıyor kesin olarak netleşme bir toplantıyla mı olacak bence denedik olmadı vakalar patladı diyecekler kapatacakalr ekim ortasına dogru Komşumuzun kızı 10. Sınıfa geçti. 9 tane sınıftan 7 si korona çıktığı için karantinaya alınmış. Bu sadece 10. Sınıflar için aşağı yukarı %80 bir oran yapıyor. Daha okullar açılalı kaç hafta oldu ileri de daha kötüye bile gidecek bence. lütfen olsun öyle bi şey ben ulu orta yerde yiyişen çiftleri görmek zorunda değilim Asla olmayacak. Yüzyüze ye devam La bu asla olmayacak yada kesin olacak diyenler neye dayanarak söylüyor?Bende söyleyeyim kesinlikle kapanacak quoteOrijinalden alıntı Tony Fergusonbence denedik olmadı vakalar patladı diyecekler kapatacakalr ekim ortasına dogruÖNEMLİ DUYURUiddialara göre pazartesi toplantı yapacaklarmış online mi olsun yüzyüze mi diyeve öğrenciler KabineOnlineEğitimDevam adlı bir etiket açtı Twitter üzerinden Tony Ferguson linkorn Base-Collector crux07 İsteyen online isteyen okulunda öğrensinBen örgün isterdim quoteOrijinalden alıntı Zodionİsteyen online isteyen okulunda öğrensinBen örgün isterdimBence de iradeye bağlı olmalı haklısın birçok üniversite çoktan açıldı. bu kadar evlerin kiralanması, yurt ücretlerinin ödenmesinden sonra %100 online eğitime geçileceğini sanmıyorum. Geçme şansı var ama ilk birkaç ay içinde olacağını zannetmiyorum. Bir ay sonra 40 binlere kadar ulaşabilir ama okullar kapanmaz kolay kolay. Bir çok üniversite başladı bile hibrit eğitime. bir çoğu da bu pazartesi başlayacak. her üninin girişinde hes kodu kontrolü Adamlar her açıklamsında artık aşı var , okullar en son kapanan yerler dahi olmayacak dedi. twitter da ki bazı asosyal tayfa var saglam kitlesi olan. tag çalışmalarını hep onlar sene kapanma felan olmaz okullarda. en kötü şuan yapıldıgı gibi 4-5 kişi pozitif cıkınca 15 gün karantinaya girer. Online isteyenlerin alayı asosyal malesef quoteOrijinalden alıntı BrünettBir çok üniversite başladı bile hibrit eğitime. bir çoğu da bu pazartesi başlayacak. her üninin girişinde hes kodu kontrolü Adamlar her açıklamsında artık aşı var , okullar en son kapanan yerler dahi olmayacak dedi. twitter da ki bazı asosyal tayfa var saglam kitlesi olan. tag çalışmalarını hep onlar sene kapanma felan olmaz okullarda. en kötü şuan yapıldıgı gibi 4-5 kişi pozitif cıkınca 15 gün karantinaya girer. Online isteyenlerin alayı asosyal malesef 2 milyona yakın Tweet attığımızı hatırlıyorum bir ara çok fazla kişiyiz aslında çoğunluk bunu istiyor başka bir taga milyon tweet atmıştık haberlere bile çıkmıştık fox tv falan Bence yüzyüze online tartışmasından ziyade devam zorunluluğu kaldırılsın çok isteyen gitsin gitmeyenler de konulardan sorumlu yılda konular değişmeyeceğine göre geçen yılın ders yayınlarını da erişime açsınlar. online eğitim eğitim değil Tıp 4 5 6 Diş 2 3 4 5 acik tutulabilir ağlamasınlar paşa paşa gidecekler üniye yata yata beleşten sınıf geçmeye alıştılar tabi ortalama kastı hepsi kapanmayacak eğer kapanma ihtimali olsa bakanlık 50 kere üstüne basa basa kapatmayacağız demez quoteOrijinalden alıntı meola147of2 milyona yakın Tweet attığımızı hatırlıyorum bir ara çok fazla kişiyiz aslında çoğunluk bunu istiyor başka bir taga milyon tweet atmıştık haberlere bile çıkmıştık fox tv falanAlıntıları Gösterhe sende online isteyen asosyal tayfadansın ? anladım okey.. fakat üzülebilirsin, artık yata yata geçme devri bittigeçen senelerde online olacagı %99 belliydi zaten. ama bu sene isterse 5m twit atın , 3-5 üni harici çoğu üni tam kapasite hibrit açıkladı ve bir cogu eğitime basladı. vaka sayısı 50k olana kadar ellemezler gibi Sayfaya Git Sayfa Güncelleme Tarihi Eylül 02, 2021 2044Oluşturulma Tarihi Eylül 02, 2021 2044Okullar ne zaman açılacak? sorusu gündemde yer almaya devam ediyor. Uzun sürenin ardından okulların açılış tarihi için geri sayım başladı. Bilim Kurulu Toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan MEB Bakanı Özer, "Gerekli adımları atmaya devam ediyoruz" dedi. Koronavirüs önlemleri kapsamında uzaktan eğitime devam edilen okullarda yüz yüze eğitime geçiliyor. Uyum haftası 1 Eylül itibari ile başladı. Tüm kademelerde eğitimin başlamasına ise sayılı günler kaldı. Eğitim, ders saatleri azaltılmadan ve mevcut öğretim programlarının bütünü dikkate alınarak gerçekleştirilecek. Peki, diğer kademeler için okullar ne zaman açılacak, kaç gün olacak? İşte, ne zaman açılacağı ile ilgili MEB tarafından açıklama yapıldı. Okullarda eğitimin nasıl ve kaç gün olacağı merak ediliyor. Ülke genelinde tüm kademe ve tüm sınıf seviyelerindeki yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 1 milyonun üzerinde öğretmen, tıpkı salgın öncesinde olduğu gibi 6 Eylül itibarıyla haftada 5 gün yüz yüze eğitime katılacak. Ders süreleri, sınıf boyutları ve öğrenci sayısı da dikkate alınarak 40 dakikayı aşmayacak şekilde planlanacak. Öte yandan konuyla ilgili açıklama yapan Bakan Mahmut Özer, "Yüz yüze eğitime geçilmesi artık bir tercih olmaktan çıkmış, artık zorunluluk haline gelmiştir." ÖZER'DEN AÇIKLAMA Türkiye'nin koronavirüsle mücadelesinde en kritik dönemeçlerden biri olarak nitelendirilebilecek 6 Eylül'e dört gün kalırken, Koronavirüs Bilim Kurulu Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında toplandı. Toplantıya Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer de katılım sağladı. Canlı yayında açıklamalarda bulunan Bakan Özer konuyla ilgili şunları söyledi;Yüz yüze eğitim için gerekli adımları Sağlık Bakanlığı ile attık. Koronavirüs salgınında alınması gereken önlemleri 81 ile gönderdik. Okullarımızda ihtiyaç duyulan dezenfektan temizlik malzemelerini tüm okullarımıza öğretim yılında hazırlık döneminde okullarımızın bu sürece hazırlanması için 650 milyon TL'yi okullarımıza gönderdik. Maskeden dezenfektana kadar her türlü hazırlığı yapmış bulunuyoruz. 58 bin okulumuz için 113 bin temizlik personelini görevlendirilmesini tamamalamış öğretim 6 Eylül'de başlıyor ama uyum haftası dün 1 Eylül'de başladı. Minik öğrencilerimiz okula başladı. Okul öğrencisi ve 1. sınıflar 2 gündür okula günlük süreç sorunsuz bir şekilde başladı. Yavrularımızın gözlerindeki mutluluk, öğretmenlerin öğrencileriyle buluşma hazzı her fedakarlığa Eylül itibariyle de nihayet haftada 5 gün okullarımızı evlatlarımıza açıyoruz. Birdaha hiç kapanmaması için sadece bizlere sorumluluk düşmüyor aynı zamanda tüm velilerimize, servis şöforünden kantin çalışanlarına öğretmenlerimize kadar tüm paydaşlara nedenle okullarımızın bir daha kapanmaması için tüm velilerimiz öğretmenlerimiz ve personelimize çağrı yapmak isterim. Lütfen belirlediğimiz kurallar harfiyen uyalım. Bu kurallara uyalım ki okullarımız bir daha tüm paydaşları ilgilendiren bir süreçtir. Yine bu süreçte İçişleri Bakanlığımızdan çok destek NE ZAMAN AÇILACAK?Milli Eğitim Bakanlığınca, 2021-2022 eğitim ve öğretim yılı tüm kademe ve tüm sınıf seviyelerinde, 6 Eylül Pazartesi günü Kovid-19 tedbirleri alınarak haftada 5 gün yüz yüze eğitim ile başlatılacak. 1-3 Eylül'de okul öncesi ve ilkokul 1. sınıf öğrencileri için okullarda uyum haftası düzenleniyor. Bu öğrenciler, okullara belirli saatlerde gelecekler, okula alışmaya başlayacaklar, öğretmenleri ile diyaloglarını geliştirecekler. Uyum eğitiminde öğrencilerin öğretmenler gözetiminde oyun, drama, sosyal ve sportif etkinlikler yoluyla öğrenme ortamını, okulunu, sınıfını, arkadaşlarını tanıması ve okul kurallarını öğrenmesi sağlanacak. Öğrencilere ve velilere salgın tedbirleri kapsamında maske kullanımı, hijyen, fiziki mesafe, kişisel temizlik, sağlıklı beslenme, uyku düzeni, öz bakım ve benzeri konularda bilgilendirmeler yapılacak. Diğer tüm kademelerde eğitim alan öğrenciler için yüz yüze eğitim, Kovid-19 tedbirleri ile 6 Eylül'de tıpkı salgın öncesinde olduğu gibi haftada 5 gün ve tam zamanlı olarak başlatılacak. Eğitim, ders saatleri azaltılmadan ve mevcut öğretim programlarının bütünü dikkate alınarak gerçekleştirilecek. Okula giriş-çıkış saatleri, teneffüs zamanları ve özellikle gerek duyulması halinde ikili eğitime geçilmesine ilişkin süreç, okulun fiziki kapasitesine ve mevcuduna göre il ve okul yönetimleri tarafından birlikte düzenlenecek. Ders süreleri, sınıf boyutları ve öğrenci sayısı da dikkate alınarak 40 dakikayı aşmayacak şekilde süreçte Destekleme ve Yetiştirme Kursları yani DYK'lar sadece 8 ve 12. sınıflarda yandan, vaka hızının ve bulaş riskinin yüksek olduğu ya da vaka sayısında ani yükselme görülen bölgelerde il ve ilçe sağlık müdürlükleri koordinasyonunda gerekli tedbirler Kovid-19 salgınına karşı hangi önlemler alınacak?19 Ağustos 2021 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı doğrultusunda, 2021-2022 eğitim ve öğretim yılında okullarda alınması gereken tedbirlere ilişkin olarak Milli Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı iş birliğinde "Kovid-19 Salgınında Okullarda Alınması Gereken Önlemler Rehberi" göre yüz yüze eğitim başladığında okullarda alınacak Kovid-19 tedbirleri özetle şöyle olacak - Öğretmenler, eğitim personeli, kantin çalışanları ve öğrenci servisi personeli ile öğrenciler ile aynı ev içerisinde yaşayanların tam doz aşılarının tamamlanmış olması önerilecek. - Öğretmen ve okul çalışanlarının aşı olmamaları durumunda haftada 2 kez PCR testi ile taranmaları istenecek. - Tüm okullarda yeterli sayıda maske Milli Eğitim Bakanlığı tarafından temin edilecek. - Okul içerisinde, ortak alanlarda, sınıflarda, öğretmen odalarında maske atık kutularının bulundurulması ve günlük olarak boşaltılması sağlanacak. - Öğrenci ve personelin hasta, temaslı veya risklilik durumları Milli Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasındaki veri entegrasyonu yolu ile izlenecek ve okullara gerekli bildirim yanı sıra öğrenci ve velilerin aşı durumları ve PCR sonuçları takip edilecek mi?Öğrencilere yönelik aşı ve PCR testi zorunluluğu bulunmuyor. Sadece öğretmenler değil servis şoförlerinden, servislerde görevli yardımcı personel, okullardaki idari personel, kantin ve yemekhane çalışanlarına kadar eğitim-öğretim ortamına dahil olan tüm eğitim çalışanları aşı olmak istiyorlarsa aşı olacaklar. Ancak aşı olmayan öğretmen ve okul çalışanlarının haftada 2 defa PCR testi yaptırma zorunluluğu bulunuyor. Velilerin PCR test sonuçları da kontrol edilmeyecek. Buna karşılık Bakan Özer, tüm veli, öğretmen ve eğitim çalışanlarına aşı olmaları çağrısında bulundu. Öte yandan Sağlık Bakanlığınca yüz yüze eğitim kapsamında istenecek zorunlu PCR testleri, devlet hastanelerinde ücretsiz yapılacak. Bunun yanında Bakan Özer, ulaşım imkanı zor olan köy okulları gibi yerlerde görev yapan ve aşı olmayan okul çalışanlarının ve öğretmenlerin PCR testleri ile ilgili Sağlık Bakanlığı ile çalışma yürüttüklerini bünyesinde kurulan yeni elektronik takip sistemi ile il, ilçe kurum ve okul düzeyinde eğitimin aksamaması için tüm süreçler anlık olarak takip yüze eğitimde okullarda tıbbı maske kullanımında ve sınıfların havalandırılmasında nelere dikkat edilecek?Kovid-19 Salgınında Okullarda Alınması Gereken Önlemler Rehberi'nde, okullarda tüm öğrencilerin ve öğretmenlerin okula maske ile geleceği bilgisine ve okul saatleri boyunca tıbbi maske kullanımının nasıl olacağına ilişkin tüm detaylara yer verildi. Rehberde ayrıca, derslerde doğal havalandırmanın önemine vurgu yapılarak, öğrencilerin ders aralarında mümkün olduğu kadar açık alana çıkmalarının sağlanması, bu sırada sınıfların hava akımı yaratacak şekilde en az 10 dakika havalandırılması gerektiğine işaret edildi. Okul ders saatlerinde öğrenciler arasındaki sosyal mesafenin sağlanmasında ve okulların temizliğinde kriterler neler olacak? Kovid-19 tedbirlerini içeren rehberde ayrıca, okul bahçesinde ve çevresinde öğrencilerin, öğretmenlerin, diğer çalışanların kalabalık gruplar oluşturmasının önlenmesi, sosyal mesafeye dikkat edilmesi, teneffüs saatlerinin farklı zamanlarda düzenlenmesi, sınıf içerisinde öğrencilerin oturma düzeninin yüzleri aynı yöne dönük olacak şekilde yapılandırılması gerektiğine vurgu yapıldı. Bunun yanında, yüksek sesle yapılan egzersizlerin açık alanda ve öğrencilerin arasında tercihen en az 2 metre mesafe bırakılarak yapılması, beslenme saatlerinin mümkün oldukça farklı zamanlara yayılması ve Kovid-19 tedbirleri alarak yürütülmesi gerektiğini de işaret edildi. Öte yandan okulun rutin temizliğinin sıklaştırılması, çocukların, öğretmenlerin ve diğer okul çalışanlarının el hijyeni için su ve sabun ile el yıkama olanakları, ortak alanlara uygun sayıda el antiseptiklerinin konulması da sağlanacak. Okulun başlangıcında velilere olası hastalık durumunda bilgi paylaşabilmeleri için Bilgilendirme Formu verilecek. Bu bilgi formu bir taahhütname midir? Söz konusu Bilgilendirme Formu'nda bir taahhüt bulunmuyor. Bu belge, velilerin okullar tarafından Kovid-19 süreçleri ile ilgili bilgilendirildiklerine dair bir metin. Mazereti olan öğrencilerin eğitimlerine ilişkin hangi önlemler alınacak? Mazereti dolayısıyla yüz yüze eğitime katılamayan öğrenciler için TRT EBA ve EBA platformu aracılığıyla eğitime devam edilecek. Öte yandan, resmi ve özel ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören öğrencilerden Sağlık Bakanlığı e-Nabız Sistemi'nde kronik hastalıklar listesinde hastalığı yer alanların bu durumlarına ilişkin e-Nabız Sistemi'nden alacakları belge ile okul müdürlüklerine başvurmaları halinde, bu öğrencilerin eğitim faaliyetlerini sürdürmeleri yönünde il-ilçe milli eğitim müdürlüklerince gerekli tedbirler alınacak. Veli ve ziyaretçilerin okula giriş çıkışlarında hangi önlemler alınacak? Salgın döneminde veli ve ziyaretçilerin mümkün olduğu kadar okul bahçesi de dahil olmak üzere okul içerisine girişlerine izin verilmeyecek. Ziyaretçilerin, okul bahçesi dahil, okula girişin gerekli olduğu durumlarda okul bahçesine giriş, bahçenin olmadığı durumlarda da en dış noktadan itibaren maske takmaları sağlanacak. Ziyaretçilerin okula alınması gerektiğinde ise HES kodu kontrolü yapılacak. Okulların açılmasıyla birlikte kantinler, yemekhaneler ve pansiyonlar da açılacak mı? 6 Eylül itibarıyla başlatılacak yüz yüze eğitim ile birlikte Türkiye genelindeki okul ve kurumlarda Kovid-19 tedbirleri alınarak kantinler, yemekhaneler ve pansiyonlar da açılacak. Pansiyonlu okullar için 5 bin 872 yeni aşçı ve yardımcı destek personeli ihdas edildi. Birinci dönem ve ara tatillerle ilgili takvim belli mi? Bakanlığın bu yılın temmuz ayında açıkladığı takvime göre, birinci dönem 6 Eylül 2021 Pazartesi günü başlayıp 21 Ocak 2022 Cuma günü sona erecek. Birinci dönem ara tatili, 15 Kasım 2021 Pazartesi başlayacak ve 19 Kasım 2021 Cuma sona erecek. Yarıyıl tatili, 24 Ocak 2022 Pazartesi başlayıp 4 Şubat 2022 Cuma dönem, 7 Şubat 2022 Pazartesi başlayacak ve 17 Haziran 2022 Cuma sona erecek. İkinci dönem ara tatili ise 11 Nisan 2022 Pazar günü başlayıp 15 Nisan 2022 Cuma günü sona erecek. BİRİNCİ DÖNEM ARA TATİLİ NE ZAMAN? Bakanlığın yayımladığı 2021-2022 yılı eğitim ve öğretim yılı takvimine göre birinci dönem ara tatili, 15 Kasım 2021 Pazartesi başlayıp 19 Kasım 2021 Cuma sona erecek. YARIYIL TATİLİ NE ZAMAN? Birinci dönem 21 Ocak 2022 Cuma günü tamamlanacak. Yarıyıl tatili, 24 Ocak 2022 - 4 Şubat 2022 tarihleri arasında olacak. İKİNCİ DÖNEM NE ZAMAN? İkinci dönem ise 7 Şubat 2022 - 17 Haziran 2022 tarihleri arasında olacak. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan 2021-2022 Eğitim Öğretime Hazırlık Çalışmaları konulu resmi yazıda, okulların eğitim ve öğretime hazır hale getirilmesi istendi. OKULLARDA NELERE DİKKAT EDİLECEK? Okullarda alınması gereken önlemler üzerinde tek tek duruldu. Havalandırmalar, teneffüslerin nasıl olacağı, öğrencilerin temasının nasıl daha aza indirileceği, PCR testleri, servisler ve aşılar ile ilgili detaylı çalışmalar yapılıyor. Yazıda şu ifadeler yer aldı "Okul ve kurum binalarının girişlerinde öğrencilerin, öğretmenlerin ve tüm çalışanların maske ihtiyaçlarını gidermek amacıyla dizayn edilmiş, içinde günlük maskelerin bulunacağı, her öğrencinin ve okul çalışanlarının ihtiyaç halinde maskesini alıp değiştirebileceği, kirli ve temiz maskenin ayrı ayrı konulacağı kutuların hazırlanarak hizmete sunulması hususunda gereğini rica ederim." Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener okulların açılmasıyla ilgili "Eğitimcilerin ve sağlık çalışanlarının yüzde 100 aşılanması gerekiyor. Okulla ilişkili olarak düşünebileceğiniz hizmet sektörlerinin, servis, yemekhane, kafeterya, kırtasiye bunun içerisinde. Yani çocukların dolaşabileceği alanlar diyebileceğimiz grup. Bu grupta ivedilikle çift doz aşılanması lazım" değerlendirmesinde bulundu. Haberler Eğitim 2021-2022 Okullar haftada kaç gün olacak? MEB yüz yüze eğitim hangi günler? Yüz yüz eğitim zorunlu mu? Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ilkokullar ve ortaokullarda öğrencilerin yüz yüze eğitime katılımlarının yüzde 80'in üzerinde, liselerde ise yüzde 74 olduğunu belirterek, "Daha fazla açılması konusunda da talepler çok yoğun olarak geliyor. Bu ilk haftayı çok olumlu geçirdiğimizi gördüm." dedi. Bakan Selçuk, CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın sunduğu Tarafsız Bölge'de yeni tip koronavirüs Kovid-19 salgını döneminde eğitimde merak edilenlere ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde edeceği söylentilerinin yayıldığının, bazı sosyal medya hesaplarından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'yı takipten çıkardığı ve "Milli Eğitim Bakanı" sıfatını sildiği iddialarının hatırlatılması üzerine Selçuk, şöyle konuştu"Twitter hesabımla Instagram hesabımda biraz farklılık var. Genelde Milli Eğitimle ilgili konuları Twitter üzerinden resmi bir kanal gibi kullanıyorum. Instagram'da da herhangi bir siyasi ya da başka konulardaki uzmanları başından beri takip etmiyorum. 'Çıkarmış' denince sanki eksiden vardı da çıkarmış gibi bir algı oluşturuluyor. Bu eskiden de yoktu. Dolayısıyla çıkarmış olmak söz konusu değil. Tamamen mantıksız ve bir şekilde karmaşa oluşturmak ya da fitneye yol açmak için basit bir amaç. Kurumsal olarak 'Asılsızdır' diye bir tweet attık. Çok bilinmeyen küçük bir siteden çıkmış ve yayılmış. Hiç önemsemedim."Yüz yüze eğitimde ilk haftaYüz yüze eğitimde ilk haftayı değerlendirmesi istenen Selçuk, ilk hafta Türkiye'deki bazı illeri ve ilçeleri gezdiğini, hem açılışlar yaptıklarını hem de okulların açılışının nabzını tuttuğunu ve gözlemler yaptığını "Çocuklarda bir zıplama hissiyatı var. O kadar mutlular ve gözleri parıldıyor ki okulu çok özlemişler, yerlerinde duramıyorlar. Bugün de Ankara Bahçelievler'de bir ortaokula gittim. Acayip mutlular. Sarılmaya, tokalaşmaya çalışıyorlar. Öğretmen odasına gittiğimde öğretmenlerden teşekkür alıyorum." diyerek gözlemlerini dile Eğitim Bakanı Selçuk, yüz yüze eğitime katılıma ilişkin ise, "İlkokullar ve ortaokullarda öğrencilerde yüzde 80'in biraz üzerinde katılım var. Liselerde biraz daha az, yüzde 74 katılım var. Orada sınava hazırlık ya da başka nedenlerin etkili olduğunu düşünüyoruz. Kimseyi 'Okula gelin' diye özellikle davet edip zorlamıyoruz. Bu gönüllü bu konu. Gönüllü olarak insanların yüzde 80-82'sinin katılıyor olması zaten velinin de çocukların da bunu istediğini gösteriyor. Ayrıca bazı durumlarda çocuklar gelmek istemeyebiliyor, veliler göndermek istemeyebiliyor. Evde hasta olabiliyor, başka nedenler olabiliyor. 2 gün sosyal duygusal uyum açısından çok verimli geçti diye düşünüyorum. Çocuklar akademik eksikliklerini ne kadar tamamladılar, bu konuda çok büyük bir çalışma olduğunu düşünmüyorum ama önemli olan öğretmen ve öğrencilerin buluşması. Bu konuda müthiş bir enerji var. Daha fazla açılması konusunda da talepler çok yoğun olarak geliyor. Bu ilk haftayı çok olumlu geçirdiğimizi gördüm." değerlendirmesinde bulundu."Şu anda yerinde karar süreci başladı""Vaka sayılarının artması halinde okulların durumu ne olacak?" sorusuna Selçuk, "Geçen sene martta söylediğimiz bir şey vardı. Duruma göre kısmi açılma, kısmı kapanma, tamamen kapanma ya da yerinde kararla şehir bazlı açılıp kapanabilir diye. Böyle bir senaryo sunmuştuk. Süreç bizi bu dördüncü senaryoya getirdi. Şu anda yerinde karar süreci başladı. Okullar, hava durumuna bakıp 'Bugün açalım, yarın kapatalım' biçiminde kurumlar değil, biraz geçişkenlik içeren kurumlar ve sosyal hayatın kendi devinimini isteyen kurumlar. O yüzden valilikler şehirlerindeki il hıfzısıhha kurullarıyla beraber yapılan istişarelerde duruma somut olarak bakıp yerel kararlar alabilirler. Bizim buradaki beklentimiz çocukların ani 'Gittin geldin, açıldı kapandı.' şeklinde değişikliklere maruz kalmaması." diye risk haritasında geçen hafta orta riskli sarı kategoride olan Ankara'nın bu hafta yüksek riskli turuncu kategoriye, İstanbul'un ise yüksek riskliden turuncu çok yüksek riskli kırmızı kategoriye geçtiği hatırlatılarak, bu illerde okulların kapatılıp kapatılmayacağını kimin açıklayacağının sorulması üzerine Selçuk, açıklamanın valilikler nezdinde yapılacağını Selçuk, vaka sayıları yüksek olan bazı ülkelerde okulların kısmen ya da tamamen açık olduğunu aktararak, Türkiye'nin okulların açılması konusunda çok ihtiyatlı davrandığını, gerekli koşulların oluşturulması için beklediklerini ifade etti."Yaklaşık 80 bin küsur öğretmenimiz aşılandı"Öğretmenlerin Kovid-19'a karşı aşılanmasına değinen Selçuk, aşı tedariğine bağlı olarak açılan sınıfların öğretmenlerinden başlanarak 1 milyon 259 bin öğretmen ve çalışanın aşılanması konusunda Sağlık Bakanlığına liste ulaştırdıklarını ve aşılamanın başladığını anımsatarak, "Yaklaşık 80 bin küsur öğretmenimiz aşılandı. Tedarik süreci hızlandığında aşı süreci de hızlanacak." "Okullarda kaç kişinin Kovid-19 olduğunu tespit etmek mümkün mü?" sorusu üzerine şunları anlattı"Şunu tespit edebiliyoruz. Telefondan olan kişiye özel bir yazılım var. Bu yazılımla bütün sınıflarda kaç çocuğumuzun ailesinde temaslı ya da pozitif var, bunu görebiliyorum. Bunların toplam sayısını da günlük olarak görebiliyorum. Renk haritası ve dağılımı da var. Son bir haftada gördüğümüz farklılık şu, kısmi olarak bir artış var. Çocuklarımızın ailelerindeki temaslılar, servis şoförleri de var, hepsi var. Bu çocuklar okula gidiyor ama bunlardan bu tür bir durumda olan okul müdürünün cep telefonuna mesaj olarak gidiyor. Böyle bir bilgi Sağlık Bakanlığının ilgili sitesine, o bilgi bize de düşüyor. Aile bizi bilgilendirmezse aile bilgilendiriliyor. O anda oluşan fiili bir durum söz konusuysa özel bir odaya alınıyor. Sağlık kuruluşuna ve ailesinehaber veriliyor, gereken süreç başlatılıyor. Bu 2 türlü. Çocuğumuzun kendisinin Kovid olmasıyla ailesinde Kovid olması şeklinde iki kanallı bir bakış açısı var. Aileyle konuşulup elimizdeki bilgiye göre bir temas ve pozitiflik söz konusuysa sağlık çalışanlarımıza da danışıp okula devam edip etmemesi konusunda öngörü alıyoruz. Kişiye özel tedbir alınıyor."Milli Eğitim Bakanı Selçuk, okullarda Kovid-19 pozitif görülmesi ya da temaslı bulunması durumunda ne yapılacağına ilişkin sürecin ve bilgilendirmenin; kılavuzlarda, öğrenci ve veli bilgilendirme rehberleri ile yönetici ve öğretmen rehberlerinde yer aldığını kaydetti."Riski minimize etmeye çalışıyoruz"Literatüre göre 10 yaş altında okula gidenlerdeki Kovid-19 bulaştırma ve taşıma oranının gitmeyenlere göre daha düşük olduğunu aktaran Selçuk, okullarda öğretmenler odasındaki etkileşimden endişe duyduklarını, vakalara bakıldığında çocuktan çocuğa bulaşma riskinin düşük, öğretmenden öğretmene bulaşma riskinin yüksek olduğunu ile köy okullarının tamamının açıldığını anımsatan Selçuk, şunları kaydetti"Ortaokulun ve lisenin tamamını niye açmadık? İstatistiklere baktığımızda tamamen açılacak bir sayısal dağılım yok. O yüzden tamamen açmıyoruz ve gönüllüğe bırakıyoruz. Kronik hastalığı olan ve 65 yaş üstü öğretmen gelmiyor. Riski minimize etmeye çalışıyoruz. Dünyada 'İstiyorsanız her şeyi kapatın ama okulları açık tutun.' şeklinde bir genel slogan var. Bizim böyle bir bakış açımız elbette yok, bunun dengede olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu yüzden büyük sınıfları açarken de biraz ihtiyatlı açtık. Mavilerde tamamını açtık, sarılarda açtık, kırmızı ve turuncuda açmadık. Liseyi kırmızıda yine açmadık. 12'lerle ilgili sorunumuz şu. Niye açıyorsunuz peki? Okulun tamamı boş ve sadece 12'ler var. Bu çocuklar 5-6 kişilik gruplar halinde dağılabiliyorlar. Mekan geniş, hafta sonu gelebiliyorlar. 12'lerle ilgili şöyle bir endişemiz var. Bazı çocuklarımızın gerek erişim gerek motivasyon sorunları gerek sosyal duygusal problemler nedeniyle adapte olamamasını düşünerek 8'leri ve 12'leri ayrıcalıklı tutup eşitsizliğe yol açmayalım diye 'Hepimiz Destekleme ve Yetiştirme Kurslarına DYK gelebilirsiniz.' dedik. 31 Ağustostan beri okullar açık. Çocuklar geliyorlar 8'ler, 12'ler, 1 milyon civarındaki öğrencimiz geliyor. Sınava girecek çocuklarımızın imkanlarını eşitlemek için hepsini okula davet ediyoruz."Bakan Selçuk, "Orada bir vaka artışı veya endişe ettirecek bir durum yok herhalde ki devam edebiliyor." şeklindeki yorum üzerine de "Hiçbir endişemiz yok orada ki sürdürdük. Bunu günlük izliyoruz ve biz devam ettirdik bunu. Bir endişe oluşturmadı bizde. Tabloyu görüyoruz, temaslı ve pozitif sayısını görüyoruz bu çocukların ailelerinde, kendilerinde varsa. Onlara baktığımızda nasıl genelde 'hemen kapatmaya' ihtiyatlı olduğumuz için karar veriyorsak orada da verirdik ama vermedik. Çünkü sorun çıkmadı." şeklinde yanıt tablonun değişmesi halinde kapatma kararlarına ilişkin bir soru üzerine Selçuk, buna ilin hıfzıssıhha kurulunun genel tabloya bakarak karar vereceğini, otomatik kapanma diye bir durumun söz konusu olmadığını "Tablo içerisinde 'Bunu şu kadar kontrol edebiliriz, edemeyiz, tamamen her şeyi kapatalım.' gibi bir karar da alabilir bazı valilerimizin aldığı gibi." ifadelerini Milli Eğitim Müdürlerinin illerin hıfzıssıhha kurulunun içerisinde yer aldığını aktaran Selçuk, yüz yüze sınavlara ilişkin soru üzerine, şu yanıtı verdi"Gençler haklıdır. Bir defa öyle bakmak lazım meseleye. Yani biz eğitim bilimi alanında çalışan insanlar olarak gençler, çocuklar bir tepkide bulunduğunda ya da bir şeyi göstermeye çalıştığında onu suçlamak değil, anlamakla meşgul olan insanlarız. Niye söylediği, nasıl bir ihtiyaçtan dolayı ortaya çıktığına bakarız. Biz bağımsız bir araştırma kuruluşuna yaptırdığımız çalışmada, kendi çalışmamız da var ama başka bağımsız kuruluşların çalışmalarını da çok önemsiyoruz, öğrencilerin yüzde 77'sinin bu sınavla ilgili bir iptal istemi yok. Ailelerin de öğretmenlerin de benzer oranda 'muhakkak sınava girmeliler' şeklinde bir genel görüşleri var. Önce bu büyük çerçeveyi paylaşmak isterim. İkincisi şu, bizim lise öğrencilerimizin yüzde 40'ından fazlası bu sınava yüz yüze girdi, birinci dönem girdi. Yani yüzde 55-60'ına yakını da girmedi. Bizim bir denge tutturmamız gerekiyor. Bir grup 'Biz girdik de onlar niye girmiyor?' hukuksal birtakım sıkıntılar ya da 'Yüz yüze olsaydı daha yüksek alırdım.' ya da 'Uzaktan olsaydı daha düşük alırdım.' 'Benim notum düşük oldu, haksızlık olduğu gibi.' daha önce yaşadığımız bir sürü problemler var, hukuksal, eğitimsel sorunlar var. Şu anda ilk okullar devam ediyor mu, ediyor. Köy okullarını 15 Şubat'ta açtık. DYK'lar 31 Ağustos'tan beri devam ediyor ve liseliler okula gidiyorlar. Toplamda 1 milyona yakın sınav öğrencisi var DYK'ya katılan. Onun dışında orta okullar, liseler, okula renklere göre okula devam ediyorlar. Eğer biz tamamen her şeyi durdurursak çocuklarda EBA'da yüzde 90'ın üzerinde bir geri çekilme oluyor. Her şeyi bırakıyorlar ve artık ilgilenmiyorlar. Bu çocuklarımız geleceğe dönük olarak biz eğer orta vadede çözümler bulmazsak ya da planlamalar yapmazsak emin olun bu 5 senelik döngüyü olumsuz etkileyecek bir durum. 9'da hiç ders görmeyen bir çocuk 10'uncu sınıfı yapamaz. Bunlar sarmal, ardışık konular."Okul başarı puanıOkul başarı puanının bu yıla özel olarak kaldırılması yönünde taleplerin olduğunun belirtilmesi üzerine Bakan Selçuk, "LGS'ye ilişkin olarak şunu söyleyebilirim; bizim yaptığımız çalışmalar şunu gösteriyor, bir öğrencinin normal dönemde çalışma disiplini, alışkanlığı neyse uzaktan eğitim döneminde de aşağı yukarı onu gösteriyor. Bunu şunun için söylüyorum, çocukların bu tür durumlarla ilgili etkilenmeleri istatistiksel olarak manidar dediğimiz bir çerçevede çok büyük farklılıklar oluşturmuyor." diye öğretmenleri tarafından tanındığını dile getiren Selçuk, şu anda bir kılavuz hazırlığı içerisinde olduklarını, Eğitim Bilim Kurulu'nun buradan bir görüş ortaya çıktığını, kılavuz yayınlandığında ayrıntıların görülebileceğini Selçuk, bu yıl öğrencilerin sınavda iki dönemden de sorumlu tutulmasına ilişkin bir soru üzerine, geçen yıl mart ayında okullar kapandığında ellerinde hiçbir şey olmadığını ancak şu anda EBA, DYK kursları, hafta sonu sınav gruplarına özel iki kanalda ders anlatımı, öğrencinin kendi öğretmeninden canlı ders alma imkanı, EBA Destek Merkezi, Akademik Destek Yazılımı, video kütüphanesi gibi öğrencinin ulaşabileceği birçok imkanın bulunduğunu dile geçen sene bu imkanların hiçbirinin olmadığını, bu yıl ise birçok imkan bulunduğunu ve öğrencilerin iki dönemden de sorumlu tutulduğunu sorularının kısalıp, kısalmayacağı yönündeki soruya da Bakan Selçuk, LGS için çıkan örnek soruların geneline bakıldığında paragraf sorularının çok azaldığının fark edileceğini belirtti. Selçuk, bu seneye has olmak üzere dil bilgisinden soru sormayacaklarını, daha çok akıl yürütme, muhakeme, tahmin becerisi gibi beceriler üzerinden soru sorulacağını ifade "Bu sınavda okuduğunu anlamayı çok önemsiyoruz. Bunu ölçeceğiz. Eğer okuduğunu anlama becerisi yüksekse kitap okuması çok fazladır. Bu tür soruların geçen seneye göre çok çok azaldığını görecekler." diye yıldır uluslararası taksonomi kullandıklarını, bunların PISA ve TIMSS sınavlarında olan standartlar olduğunu aktaran Selçuk, bu standartların da ezberi gerektirmediğini anlama noktasında bütün şehirlerde okuma kampanyalarının başladığını ve bu konunun çok öne çıktığını dile getiren Bakan Selçuk, "Biz geçen sene PISA'da, bu sene TIMSS'te birden bire büyük bir başarı elde ettik ve bunu uluslararası kuruluşlar da onaylayıp da söylediği için rahat konuşuyoruz, bunu daha da ileriye taşıyacağız. Niye, bu alt yapı çalışmalarımızdan dolayı. Önümüzde yeni müjdeler var uluslararası verilerle ilgili. Onlar da gelecek yakında inşallah. Bunu yapabildiğimizi göstermiş olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz ve daha ileri taşıyacağız, veriler onu gösteriyor." değerlendirmesini "Özel okul ile devlet okulu arasında eşitsizlik var mı yok mu? Ya da varsa ortadan nasıl kaldırabilirsiniz?" şeklindeki soruya da "2023 eğitim vizyon dokümanında bizim söylediğimiz bir şey var. Türkiye'de okullar arasındaki öğrenme ve imkan farkı yüksek. Diyelim ki AB ortalamasına göre ciddi bir yükseklik var bizde. Yani birinde yüzde 10'ların altında, birinde yüzde 70'e yakın bir fark var. Bu fark kapanmadıkça sınav temelli bir sistem ortadan kalkmaz. Yani okulların imkanlarının ve öğrenme farklarının azaltılması lazım." yanıtını kapsamda yürüttükleri çalışmalara ilişkin bilgi veren Selçuk, şöyle devam etti"Alttakini ortaya çekerek bir baz oluşturma amacımız var. Baz oluşmadan kalite konuşulmaz. Önce baz oluşacak, ondan sonra kaliteden söz edeceğiz. Özel ve devlet okullarının farkı ya da devlet okullarının kendi arasındaki farkına baktığımızda, bu aslında genel sosyoekonomik durumundan farklı bir durum değil. Bu 10, 30, 50 sene önce de, salgın öncesinde de salgında da bu böyle. Küresel salgın eşitsizliğin azalmasına hizmet etti. Şundan dolayı, bir çocuk isterse gerçekten çok kaynak var. Çalışmak isterse... Burada şunu sormak lazım, mesela bilgisayarı olduğunu bildiğimiz, evinin ortamının belli standartların üzerinde olduğunu bildiğiniz ama 'canım istemiyor' diyerek derse katılmayan milyonlarca çocuk var. İmkan olduğu halde katılmayan çocuklarımız da var. İmkan bulamayanları geçen sene mart ayında ilk ben söyledim. '1,5 milyon çocuğumuzun yarısına yakınının televizyon, bilgisayar sorunu var' dedim ki onların tamamını hallettik. Şu anda televizyon sorunu yok, bilgisayar sorunu olan kısmen hala var. 740 küsur bin, 25 GB internet de var. Bunu daha da artıracağız.""Ara tatil yok"MEB Bakanı Ziya Selçuk, nisan ayında bir ara tatil verilip verilmeyeceğine yönelik soru üzerine, "15 Şubat'taki iki haftayı üç hafta yaptık. Yani bu ara tatili alarak oraya ekledik ve bir ara tatilden ziyade hatta okulun uzatılmasıyla ilgili de planlamalarımız var. Bizim okullarımız seminer dönemi dahil, 2 Temmuz'da bitiyor ama öğrenciler ondan önceki haftalarda bırakıyorlar. Ama bu sefer öğrencilerimizi 2 Temmuz'a kadar okulda tutmakla ilgili planlama çalışmaları var. Ara tatil yok." diye desteklemeyi, telafiyi zaten süreçte yaptıklarını, destekleme ve yetiştirme kurslarını hep açık tutmalarının aslında bir telafi olduğunu aktaran Selçuk, "Biz her bir öğrencinin durumunun ne olduğunu, canlı derse katılımını ya da çeşitli ödevlere olan yaklaşımını, süreçteki birtakım özelliklerini, geçmişteki notlarını bunların hepsini biliyoruz." ifadelerini olan öğrenciyi belirlediklerini ve öğretmenlerin o çocuklara özel ders verdiğini, bunun bir tamamlama çalışması olduğunu ifade eden Selçuk, yazın kritik gruplara özel kamplar düzenleneceğini aktardı."TED'in okula dönüş kampanyasında 10 yaş altının eğitim kaybının kapatılması neredeyse imkansız deniliyor. 10 yaş altına özel sınıf geçirmek değil ama müfredat değişikliğiyle yeni bir programa gidilmesi öneriliyor." şeklindeki soruya Bakan Selçuk şu yanıtı verdi"Bu tür teorik çalışmalar ya da tartışmalar çok fazla. Pratiğe baktığımızda bizim bitmiş, basılmış olan kitaplarımız var. Yeni hazırladık ama kamuoyuyla henüz paylaşmadık. Her bir kitap, diyelim ki siz 3'e gidiyorsunuz 3. sınıfın kitabı 2. sınıfın kritik kazanımlarından başlıyor. Biz bu konularda bazı kazanımları kritik görürüz. Eğer o temel kazanımları almazsan bir üst sınıfı yapamazsın, diğerleri onun tamamlayıcısıdır. Bunların haritasını çıkardık. Hangi kazanımlar kritiktir? Bu haritaları çıkardıktan sonra bu kitaplarımızı her bir öğrenci ve öğretmenimize vereceğiz. Öğretmen mesela 'Siz 5'e gidiyorsunuz ama 4'ün kritik kazanımlarını gözden geçireceğiz, acaba siz 5'e hazır mısınız?' diyecek, dolayısıyla biz bunu yapmış durumdayız. Hazırlıklarımız tamamlandı."Öte yandan yüz yüze sınava katılamayan öğrencilerin sınıfta kalıp kalmayacağının sorulması üzerine Bakan Selçuk, öğrencilerin tekrar sınavlarına girebileceğini özel okulların haftanın 5 tam günü eğitim verdiğine ilişkin kamuoyundaki bilgileri değerlendiren Selçuk, "Hiçbir okulun böyle bir inisiyatifi yok. Bununla ilgili bize bazı şikayetler var. Bu bir soruşturma konusu. Bunlar, okulların kendilerinin alacağı kararlar değil. İl hıfzıssıhha kurullarının, valiliklerin, Milli Eğitim Bakanlığının genel şemsiyesi çerçevesinde alacakları karar. Kabine kurulunun da ön gördüğü şekilde bu böyle olacak. Bunu yapan okul varsa ki somut şikayetler var. Bugün orta Anadolu'da bir ilimizden böyle bir şey geldi ve valimiz bununla ilgili hemen tedbir aldı." ifadelerini okulların açılma tarihinin 1 Mart'tan 2 Mart'a alınmasına ilişkin ise şunları kaydetti"Bu çok dinamik bir süreç ve Sağlık Bakanlığının iller düzeyinde şu haritayı ortaya koyması, 'Hemen oturduk da harita yaptık.' biçiminde yapılan bir şey değil. Çok dinamik bir süreç. Bazı illerdeki ani artışlar, yeni bir değerlendirmeyi ortaya koydu. Bu ani artışlar, tabii ki önceden ön görülemeyebilir, ön görülebilir. Haritanın oluşturulması için pazar gününün verisine ihtiyaç olduğu noktasında o haftanın 7 günlük değerlendirmesinde yeni bazı durumlar ortaya çıktı. O yüzden de Sağlık Bakanlığı da ister istemez bunu sonucunu görerek, değerlendirmek istedi."Karnelerin verilmesiBakan Selçuk, okulların 2 Temmuz'a kadar eğitim vermesine yönelik çalışmaların ardından, karnelerin ne zaman verileceğine dair oluşan soru işaretlerine açılık belirli bir tarihi olduğunu dile getiren Selçuk, "Örneğin lise veya ortaokul öğrencilerinin nisan sonunda notlarının tamamlanmasını bekleriz. Ondan sonra karneyle ilgili çalışmalar başlar. Liselerde daha karne vermedik. Bu duruma göre nasıl bir ihtiyaç doğarsa, şunu net söylemem lazım. 'Önceden bir şey söylüyoruz da bunu asla değiştirmiyoruz.' gibi bir durumumuz yok. Karnenin tarihini de ona göre düzenleriz. Duruma bir bakmamız lazım. Süreci izlememiz lazım. Vakalara ilişkin tabloda çok daha farklı bir durum ortaya çıkacak ve biz yeniden kararlarımızı yeniden gözden geçirmek durumunda kalacağız." diye karnelerin 1-2 hafta önce veya sonra verilmesinin kendileri açısından çok büyük problem olmadığını dile getirerek, "Bizde üniversite sınavını kazanmış fakat geçen sene lise mezuniyetinin notlarıyla ilgili sorumluluk dersi olduğu için henüz daha karnesini alamamış binlerce çocuk var." Selçuk, "Bir nesil kayıp gibi iddialar da var. Gerçekten öyle bir risk var mı? Geçen yıl veya bu yıl okula yeni başlayan çocuklar okumayı, yazmayı öğrendiler mi?' sorusunu de en büyük meraklarından birinin de bu konu olduğunu dile getiren Selçuk, şu değerlendirmelerde bulundu"Okul okul, sınıf sınıf dolaşıyorum. İlkokul 1'lerin okumasıyla ilgili öğretmenlerimizin başlangıçta bir inancı yoktu. Meslektaşlarım, beraberiz, onların adına da rahatlıkla söylüyorum. 'Bu olmaz.' diyorlardı. 'Uzaktan okuma olmaz, biz yapamayız bunu.' diyorlardı. Zaman geçti, ocaktan itibaren inanılmaz bir şey oldu, mesafe aldılar. Şimdi, diyorlar ki 'Okumayı kesinlikle hallettik, yazmada bazı sorunlarımız var.' diyorlar. Benim gördüğüm şey bu. Yazma biraz daha bire bir çalışmayı, geri bildirim vermeyi gerektiren bir durum. 'Onu da yüz yüze başladığında hallederiz.' diyorlar. Ben deneme yapıyorum. Sınıflara giriyorum. 'Kuzum okur musun?' diyorum. Emin olun, çok güzel okuyorlar."Öğretmen atamalarıMilli Eğitim Bakanı Selçuk, konuşmasının devamında öğretmen atamaları hakkında bilgiler Eğitim Bakanlığı olarak her zaman daha çok atama sayısını tercih ettiklerini ve bunun için çalıştıklarını aktaran Selçuk, "Milli Eğitim Bakanlığına tahsis edilen kadro kullanım izninin artırılmasını istiyoruz. Bunu kabine toplantılarında da talep ediyoruz. Maliyeyle olan görüşmelerimizde de... Bunun kararı sadece Milli Eğitim Bakanlığına ait bir karar değil. Bütçe imkanlarıyla ilgili bir konu bu. Her bakanlığa bir kadro kullanım izni veriliyor." ifadelerini kamuoyu gündemindeki "pedagojik formasyon" konusuna ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Öğretmenlik meslek bilgisine ilişkin öğretmenlik sınavını kazananlara 1 yıl süren eğitimleri olduğunu dile getiren Selçuk, şöyle devam etti"Bu eğitimi Milli Eğitim Bakanlığı kazananlara ücretsiz verecek. Yüz binlerce şu anda pedagojik formasyon belgesi olan öğretmenlerimiz var. Sadece 2020'de 439 bin kişi eğitim bilimlerinde KPSS'ye girdi. Her sene eğitim fakülteleri ortalama 40 bin mezun veriyor. Türkiye'nin öğretmen ihtiyacı, okul sayısı, nüfusu belli. Bizim şu andaki gibi 500-600 bin... Öğretmen olmak isteyenleri almamız zaten mümkün değil. Her yıl 40 bin kişi mezun oluyor, ortalama 15 bin kişi emekli oluyor. Bunun bir döngüsü var. Bütçe imkanları çerçevesinde dikkat ederseniz kamunu toplam kadrosunun en büyüğünü her zaman Milli Eğitim alır. Bu sene de Milli Eğitim alıyor. Bu bizim için yeterli değil, daha fazlasına ihtiyacımız var. Yaklaşık 74 bin civarında bir açık görülüyor. Geçen sene alınan 40 bin vardı, ondan önce alınan 40 bin vardı. Onlardan önce 100 binin üzerindeydi sayı ama şimdi 70 civarında bir açık var. Şimdi 20 bin daha gelecek. Yine açık kalacak. Onu da ücretli öğretmenler vasıtasıyla kapatabiliyoruz. Onların desteği bizim için çok önemli. Onlarla ilgili de birtakım planlamalar var. Planlamayla ilgili bir çalışma bu formasyon konusu. 2021 Ocak ayına kadar formasyon almış yüz binlerce meslektaşımız var. Bunların tamamının formasyonu geçerli, fakat bundan sonrasında eğitim fakültelerinde zaten öğretmen yetiştiren bir kuruluş olduğu için çocuklara yönelik gelişim ve öğrenme psikolojisine yönelik bazı dersler işin doğası gereği var. Formasyonun ötesinde. Üniversiteler şu anda hazırlıktalar. Tezsiz yüksek lisans programları açacaklar."Sınavlar için gerekli tedbirlerin alındığını dile getiren Bakan Selçuk, "Sınavın gerektirdiği tedbirler var. Normal tedbirlerin dışında gözetmenler, giriş çıkışların daha kontrollü olması, belirli dakikalar üzerinden standart getirilmesi, sınavda öğrencilerin birbirine bakmamasıyla ilgili tedbirler, sosyal mesafe ve maske." disiplininin geçen sene LGS'de görüldüğünü belirten Bakan Selçuk, sınavlarda dersin dışında daha yüksek bir disiplin seviyesinin oluştuğunu, bu yüzden bu sınavları çok kontrollü şekilde yaptıklarını Selçuk, sınavlara ilişkin sözlerine şöyle devam etti"Ben onların Ziya öğretmeniyim ve onlara şunu sorarım. Derim ki bu 3 haftaya yayılıyor. Bir günde tamamını yapmıyorsunuz, yoğunlaştırılmış saatlerce orada kalmıyorsunuz. Bu sınavlar seyreltilmiş sınıflarda yapılıyor. Sizler sınavlarınıza hiç girmediğinizde, hiç ders çalışmadığınızda emin olun ki gelecek senelerde büyük zorluklar sizin öğretmeniniz olarak, öğretmen arkadaşlarla oturup konuşuyoruz 'bu sınavların kesinlikle olması lazım' şeklinde geri bildirimler alıyoruz. Bu nedenle biz 4 sınav yapıyor muyuz? Tabi ki yapmıyoruz. Niye yapmıyoruz? Salgın var da onun için yapmıyoruz. Sınavı da seyreltiyoruz. Çünkü oraya ek madde koyduk. Bunu da azalttık.""Üniversiteye doğru gittikçe akademik amaçlarımız yükseliyor"İlkokul ve ortaokuldaki öğrencinin sınava girmesinin, lisedeki kadar artık çok daha kritik olmadığını ifade eden Selçuk, sözlerine şöyle devam etti"İlkokulda ilk 3 sınıfta zaten sınav olmaz. Ortaokulda başka araçlarımız var. Küçük bir çocuğun sosyalleşmesi, kendini tanıması, arkadaşlığı, motivasyonu... Küçük çocuklarda bizim için başka amaçlar var. Üniversiteye doğru gittikçe akademik amaçlarımız yükseliyor. Bizim yüksek öğretimi de ileride riske atmamız söz konusu eğer böyle olursa. Şunu net görüyoruz, 'sınavı kaldıralım'. Canlı derse katılımda yüzde 90'a varan düşüş oluyor. Biz görüyoruz tamamen bıraktıklarını. Bu olmadığında ne yapacak benim çocuklarım? Sosyal medyaya mı takılacaklar? Dışarı mı çıkacaklar? Kafelerde mi oturacaklar? Ne yapacak bu çocuklar boş zamanlarında?"Bugün, öğrencilerin 1 Kasım'a kadar sorumlu oldukları biyoloji, fizik, kimya ve matematik kitaplarının sayfa sayılarını çıkardığını anlatan Selçuk, sınavın tamamının 30-40 sayfalık bir içerikten oluştuğunu, öğrencilerin buna çalışması gerektiğini, bunun ikinci döneme ve bir üst sınıfı da lazım olduğunu vurguladı."EBA'nın tıklanma oranı 18 milyar oldu""Lisede sınıfta kalma var mı?" sorusu üzerine Bakan Selçuk, öğrencilerin sorumluluk sınavları ile bir üst sınıfa geçebildiğini, hatta üniversiteyi kazanıp gitseler bile alttan ders bırakmışsa yine o sınava girebildiklerini Selçuk, EBA'nın tıklanma oranının 18 milyar olduğunu, şu an Türkiye'nin öğretmenin ve öğrencinin en çok yararlanma oranı ile dünyada birinci sırada yer aldığını zorla bir şey öğretilemeyeceğini, çocuğun istemesi gerektiğini dile getiren Selçuk, "Eğer bir geniş çember çizip de çocuğun hareket etmesine izin vermezseniz çocuk bunalır. Hiç çemberiniz olmazsa o zaman da çocuğun kişiliği gelişmez. Dar bir sınıra çocuğu hapsederseniz başka psikososyal sorunları olur çocuğun. Ama sınır bilmeyen çocuğun şahsiyeti gelişmez." EBA'da velilere yönelik her hafta 3 gün yayınlarının olduğunu aktaran Selçuk. "EBA 28 milyon androidde, 3 milyon da İOS'ta indirildi. Bu, şu açıdan memnun ediyor bizi, gelecekteki eğitimsel dönüşümümüzün fırsatını yakaladık." sınıfta pozitif vaka varsa..."Sınıfta pozitif vaka ile karşılaşıldığında öğretmen, müdür ne yapacağını biliyor mu?" sorusu üzerine, okul yöneticilerinin bu konuda özel eğitim aldığını, öğretmenler için de uzaktan eğitim yaptıklarını şüphesi varsa veya kovid vakası varsa, ikisinin yol haritası birbirine benzemekle beraber kısmi farklılıklar olduğunu belirten Selçuk, şüphe varsa okullarda özel bir odanın ayarlandığını, en yakın sağlık kuruluşuna çağrı yapıldığını, öğrenci velisi okula davet edilerek, sağlık çalışanı tarafından test yapıldığını, testin sonucu pozitif çıkarsa 10 gün evde veya hastanede öğrencinin gözlem altına alındığını Selçuk, bir vaka varsa yine evinde ve hastanede gözetim altına alındığını, sınıfın kurallara uygun şekilde eğitim-öğretiminin devam ettiğini, sınıfta 14 gün boyunca semptom takibi yapıldığını, ikinci vakada bütün sınıfın evine gönderildiğini aktardı."İllerin renklerinden kaynaklı, eğitimde farklılıklar doğar mı?" sorusu üzerine Bakan Selçuk, "Öğrencileri yoklukta eşitlemek gibi bir duruşumuz elbette olamaz. İmkan olan her yerde bunu açmamız lazım. Mavi olan yerler öğrenci sayısının yüksek olduğu ve öğrenme eksikliği bakımından kısmi dezavantajlıların yüksek olduğu bölgeler. Oraların 5 gün açık olması, o bölgelerdeki eğitimin daha yüksek şekilde yapılmasını sağlıyor bize." yanıtını bir il çok kapalı kaldıysa, o ilin milli eğitim müdürü ve vali başkanlığındaki heyet, bu ilin ihtiyacı konusunda nasıl tedbir alıyorsa, bu ilin eksiğinin giderilmesi konusunda da bu tedbirleri alacağını, bunun için ekstra kaynaklar oluşturduklarını kapsamda üniversite sınavına girecek olan öğrencilere 14 kitaplık bir set verdiklerini ifade eden Selçuk, ayrıca mobil soru hattı kurduklarını hangi sınıf seviyesinde, hangi çocuğun eksiği olduğunu isim isim bildiklerini ve nerede eksik fazlaysa oraya yönelik kısmi çalışmalarla desteklemeler yapabileceklerini Selçuk, İstanbul'u İçişleri Bakanlığı ile ilçe ilçe masaya yatırarak geniş kapsamlı bir çalışma yaptıklarını aktararak, hangi ilçede nasıl davranacaklarına ilişkin bir yol haritası çıkardıklarını Türk'te Ahmet Hakan'ın sunduğu Tarafsız Bölge'de eğitim gündemine ilişkin soruları yanıtlayan Bakan Selçuk, özel okullarda KDV'nin yüzde 1'e indirildiğini, bunun devam etmesi yönünde çalışmaların sürdüğünü, Hazine ve Maliye Bakanlığı'yla görüştüklerini süreçte özel okullardaki öğretmenlerin uzaktan eğitimle derslerine devam ettiklerini, açıldığında okula geldiklerini aktaran Selçuk, şu değerlendirmede bulundu"Bir özel okulun en büyük harcama kalemini maaş oluşturuyor. Dolayısıyla personel kısmı zaten devam ettiği için geriye kalan yemek, servis, okul forması gibi bir takım konular var. Özel okullar da bu konularda gereken hassasiyeti gösteriyorlar. Şöyle bir şey olmuyor, 'Uzaktan eğitim dönemine geçtik, sizin maaşınızı yarıya indirdim. Çünkü iade yapmam gerekiyor.' bunu diyemez çünkü okulun sürdürülebilirliği de önemli. Birçok okulda KDV ve ücret iadesi konusunda hassasiyeti görüyoruz ama bazı okullarda da velilerimizin haklı şikayetleri var. Bu şikayetlerin kimi zaman dava konusu olabilecek kadar taşındığını da görüyoruz. Hukuksal olarak karşımıza ne çıkarsa bu hukuksal çerçeve içerisinde hareket ediyoruz. Bu tefe tüfenin ortalamasından kaynaklanan bir ücret artışını nispi olarak zaten gözetim altında tutuyoruz. Elbette enflasyonun artışına bağlı olarak da bazı farklılaşmalar var. Okul türüne göre de değişiyor. Bazı okullarda veliler bu konularla ilgili hiç talepte bulunmuyorlar ama bazı okullarda da çok talepte bulunuyorlar. Kurumlarımızın sürdürülebilirliği, öğrencilerimizin eğitiminin kaliteli şekilde devam etmesi gibi hassasiyetlerimiz de önemli. Özel okullar sistemin önemli, değerli kuruluşları. Onlar için de KDV ve diğer konularda neler yapılabileceğini gözetiyoruz."Bir öğrencinin televizyonda bütün derslerini dinleyebileceğini, uzaktan eğitim için televizyonun yeterli olduğunu dile getiren Selçuk, televizyondan dersleri takip etmenin her evde mümkün olmadığını, bu yüzden EBA TV'den derslerin 3 kere tekrarını verdiklerini, hafta sonu televizyonu ve EBA Destek Merkezi kurduklarını öğrencilerin evine en yakın EBA Destek Merkezi'ne gidebileceğini belirterek, "Bütün Türkiye'de ilçe düzeyinde 14 bin 800 civarında EBA Destek Merkezi var. Çocuk oraya gidiyor, ücretsiz internet var. Orası kütüphane gibi sessiz çalışmanın yapıldığı bir yer. Başka kaynaklar var, nöbetçi öğretmenler var. Hiçbir sorun yok. Sadece öğrencinin ya da velinin talep etmesi yeterli. Hiçbir kayıt olma yok, 'Geldim.' demesi yeterli. İlk önce 2 bin 500 EBA Destek Merkezi açtık. Sonra 5 bine çıkardık. Talep arttıkça sayıyı yükselttik. Talep var. Şimdi bunu 20 bine çıkarmaya çalışıyoruz. Bunlar okulların içinde ama dışında olan da var. Bazen muhtarlıklarda var." diye konuştu."Karneyi 2 Temmuz'da verebiliriz"Milli Eğitim Bakanı Selçuk, diğer ülkelere bakıldığında salgın sonrası eğitime ilişkin yapılan iş ve işlemlerde Türkiye'nin ilk 5'in içerisinde olduğunu konusunun muğlak kaldığını ifade eden Selçuk, "Karneyi 2 Temmuz'da verebiliriz." Selçuk, bir sonraki yılın takviminin sorulması üzerine de "Bizim planımız şu, biz bundan 5 ay önce salgının ne olacağını tahmin edemiyoruz ama biz diyoruz ki bir yılın tüm derslerinin video kaydını çekelim, bitirelim. Biz hazırlayıp, bitiriyoruz, masaya koyuyoruz. 2021-2022 için de yapacağız bunu. Henüz 22'ye başlamadım. Ama 21 bitti ve biz okul tam olarak açılsa da EBA televizyonunu, EBA interneti orada tutacağız. Şundan dolayı biz bütün velilere farklı imkanları vermek istiyoruz. Yani isteyen demesin ki 'Ben başka bir hocadan da dinlemek istiyorum, yok.' demesin. Orada imkan var, siz buyurun istiyorsanız orada da var." ifadelerini kullandı."EBA devam edecek. Ama uzaktan eğitim seçeneği gibi bir hak tanımayı düşünmüyorsunuz herhalde." şeklindeki yorum üzerine Bakan Selçuk, şunları kaydetti"Şöyle düşünüyoruz, biz iki sene önce bir şey açıkladık orta öğretim tasarımıyla ilgili. Yani liselerde bütün dünyada yılda 5-6 ders var, bizde niye 14 ders var? Bunun azaltılması lazım. Bir derinleşme olması lazım. Yani her dersten küçük küçük parça alacağına bir yerde uzmanlaşsın, üniversitede tamamen uzmanlaşsın istiyoruz. Fakat hangi ders azaltılsın şeklinde bir tartışma oldu ama bir taraftan da şu oldu, bir çocuğun günde 8, 9, 10 saat teorik ders almasını ben doğru bulmuyorum. Peki ne yapalım? O zaman şöyle bir çözüm önermiştik, salgın yoktu ortada, dedik ki bunun 2-3 dersi uzaktan alınır ve çocuk orada 2-3 saati spor, sanat, kültürle, arkadaşlarıyla birtakım projelerle geçirir. Uzmanlaşacağı alana gider. 'Bunun için uzaktan ders olur mu?' diye birçok tartışma yapıldı. Ama şimdi deniliyor ki 'Sakın bunu bırakmayın.' Biz şimdi yeni bir projeye başladık. Dünya Bankasından 160 milyon dolar kredi aldık ve bu krediyi çok geniş bir platform oluşturmak üzere kullanıyoruz. Yani veli de öğrenci de öğretmen de sertifika biriktirmek, sertifikaları diplomaya dönüştürmek, bu alanda hayat boyu öğrenmenin içeriğini oraya sokmak, öğretmen eğitimini oraya yüklemek, böyle büyük bir eğitim platformu oluşturuyoruz. Seç, beğen, izle ve bunlardan da puan al. Bir puan alacak ve o sertifikalar onun yükselmesinde işe yarayacak."Bakan Selçuk, "Bitti pandemi, eski normale döndük, siz velilere isteyen çocuğunu uzaktan eğitime devam ettirebilir?" şeklindeki soru üzerine, "Bazı dersler için planlıyoruz. Liselerden başlamak üzere bazı derslerin uzaktan eğitimle verilmesi konusunda bir mevzuat çalışması yaptık ve bu tamamen taslak şu anda. Bunu bilim insanlarıyla, öğretmenlerle, yöneticilerle tartışıyoruz. Çocuklar böyle 10 saat sıranın üstünde teorik ders dinlemesinler, atölyeye girsinler istiyoruz. 10 bin atölye açtık ve hedefimiz 100 bin atölye. Yani her çocuk otomasyonu, robotiği, tarımı, müzik, drama, şiir atölyesini bunları görerek büyümeli ilkokul birden, ana sınıfından itibaren. Yoksa kağıt, kalemle eğitim söz konusu olur. Sadece soru çözer ama sorun çözemez. Sorun çözebilmesi için deneyim kütüphanesini büyütmesi gerekiyor. Bunun için atölyede denemesi gerekiyor. Kendisini izlemesi, arkadaşını gözlemesi gerekiyor. 'Ben neyi yapabiliyorum, ben nerede iyiyim?' Yıllarca bunu binlerce kez tecrübe etmesi gerekiyor. O zaman lise sona geldiğinde kendisinin ne olduğunu zaten bilecektir, yönelmek için 'Acaba hangi bölümü seçsem?' diye asla sormayacaktır. Çünkü okul öncesinden itibaren o tecrübeyi çocukta yaşatmam mümkün. Tasarım, beceri atölyesi meselesine bu kadar vurgu yapmamızın nedeni bu. Bir senede 10 bin atölye açtık." şeklinde özlük haklarıSelçuk, "Öğretmenlerin özlük haklarında bazı iyileştirmeler yapılabilir mi?" sorusu üzerine şu değerlendirmede bulundu"Geleceğe yönelik olarak Öğretmenlik Meslek Yasası adında bir meslek yasası tasarısı var elimizde. Bu hususlar Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde eskiden olduğu gibi bakanlıkların kanun teklifi vermesi şeklinde olmuyor. Biz alt çalışmayı yapıyor ve olgunlaştırıyoruz. Burada öğretmenlerin özlük ve okul yöneticilerin özlük hakları, bazı bölgelere dair tazminatların oluşturulmasına ilişkin hususlar var. Bu da bütçe imkanları ölçüsünde ilk fırsatta hayata geçtiğinde öğretmenlerimiz açısından da birtakım açılımlar söz konusu olabilir. Bu elimizde hazır. Öğretmenlerimizle ilgili asıl husus... Uzaktan eğitim yüz yüze eğitimden en az iki kat daha zordur. Meşakkatlidir, yorucudur. Bütün toplumumuzun özellikle bunu bilmesini isterim. Çünkü öğretmenler de çok yoruldu. Köy köy gezip çocuklara ulaşmaya çalışmak hatta bazen vefa gruplarında çalışmak, onun dışında çocuklar için soru paketlerini alıp evlerine ulaştırmak, velilerle saatlerce gece gündüz demeden telefonla konuşmak, bunlar çok yorucu şeyler. Onlar da bir an önce normale dönmeyi, okulun açılmasını istiyor. Onların da becerilerinde ciddi bir dönüşüm oldu. Bundan dolayı da mutluyuz.""EBA memnuniyet oranı 2021'de yüzde açılalı ikinci haftaya girdik. Birçok ile gittiniz. Çocuklar, öğretmenler 'salgın zamanı nereden çıktı bu iş' gibi bir tutum içindeler mi yoksa 'harika oldu' mu diyorlar?" sorusu üzerine Bakan Selçuk, öğrencilerin kendi istekleriyle geldikleri için çok mutlu olduklarını, katılımın yüzde 80 olduğunu sene EBA ile ilgili memnuniyetin yüzde 49 olduğunu ama 2021'de memnuniyet oranının yüzde 93,5'a çıktığını aktaran Bakan Selçuk, eskiden devam oranının çok düşük olduğunu, bugün yüzde 80'lere çıktığını de uzaktan eğitimden yorulduğunu ve okula gelmek istediklerini ifade eden Selçuk, "İlkokullardaki yüzde 80 katılımı görünce aslında toplumun da ihtiyacı buymuş diyebiliyoruz rahatlıkla. Gelmeyen velilerimizin, çocuklarımızın da endişelerini anlayabiliyoruz. Onlar için de hizmetimizi devam ettiriyoruz." sürekli açılıp kapatıldığı söylemlerine ilişkin soru üzerine Bakan Selçuk, "Diyorlar ki 'açıyorsunuz ama yine kapatabilirsiniz'. Ben şunu söylüyorum, okulu mümkün olduğunca açık tutmak lazım. Benim vazifem, varlık nedenim bu. Fakat kapatma ile ilgili de Bilim Kurulu'nun, Sağlık Bakanlığı'nın ortaya koyduğu tablolar çıkınca, bu çocukların bir ay da olsa okula gelip gitmeleri benim için bir kazançtır. Hani 'açıyorsunuz kapatıyorsunuz' diyorlar ama bunu emin olsunlar keyfi olarak yapmıyoruz, mecburiyetten yapıyoruz." yanıtını açıp kapamaların öğretmen ve öğrencide psikolojik sorunlara yol açıp açmayacağına ilişkin soruya karşılık Bakan Selçuk, "Açabilir." dedi."Bir sene içinde 540 bin öğretmenle Zoom üzerinden görüştüm"Bir sene içinde 540 bin öğretmen ile Zoom üzerinden görüştüğünü anlatan Bakan Selçuk, "540 bin hanenin içine girdik ve gördüm ki 'bir an önce okulları açın.' Bunun sağlamasını da okullar açılınca kaç çocuk okula geldi?" diye kararı gelecekse bunu da valiliklerin belirleyeceğini hatırlatan Selçuk, "Genel prensipte ilkokullar, özel eğitim okulları, okul öncesi, 8,12'ler koşullara bağlı olmaksızın her yerde açık. Biz bunun devam etmesini arzu ediyoruz. Diyelim ki bir ilde büyük bir zaruret doğdu, tabi ki kapanabilir. Biz, mümkün olduğu kadar bilimsel çalışmaların gösterdiği sınırlarda kalarak oraları açık tutmak istiyoruz." dedi. MEB tarafından 81 ile duyurulan 2020-2021 Eğitim yılı hakkında tarihler verildi. Hangi sınıfların yüz yüze eğitime başlayacağı ve haftada kaç gün okula gideceği açıklandı. Milyonlarca öğrenci ve veli araştırmaya başladı. Koronavirüs salgınından dolayı eğitim hayatının kademe kademe yüz yüze eğitime geçileceği kararlaştırıldı. Peki okullar ne zaman açılacak? Hangi sınıflar okula gidecek?OKULLAR NE ZAMAN AÇILACAK?MEB tarafından yayımlanan duyuruda 12 Ekim Pazartesi günü okulların açılacağı SINIFLAR OKULA BAŞLAYACAK?1, 2, 3 ve 4'üncü sınıflar, ortaokul 8'inci sınıf, lise hazırlık ve 12'nci sınıflarla, köy okullarının tüm kademelerinde ve özel gereksinimli öğrencilerin tüm kademe ve sınıf düzeylerinde yüz yüze eğitim KAÇ GÜN, DERSLER KAÇ SAAT OLACAK?ilkokul 1, 2, 3 ve 4'üncü sınıf ile ortaokul 8'inci sınıflarda haftada 2 gün, toplam 12 ders saati 2 gün, 6 6, imam hatip ortaokullarında ise haftada 2 gün, toplam 14 ders saati 2 gün, 7 7 hazırlık sınıfları ve 12'inci sınıflarda ise haftada 2 gün toplam 16 ders saati 2 gün, 8 8 öğrenci mevcudu doğrultusunda sosyal mesafeye göre gruplara ayrılacak, her ders süresi 30 dakika, dersler arası dinlenme süresi de 10 dakika olarak ilkokullarda ve ortaokul 8'inci sınıflarda valilik kararıyla cumartesi günleri de okullarda yüz yüze eğitim faaliyetleri öncesi eğitim kurumlarının tamamında ise haftada 5 gün ve günde 6 etkinlik saati olacak şekilde yüz yüze eğitim ve benzeri seyrek nüfuslu yerleşim yerlerindeki ilkokullar, ortaokullar ile imam hatip ortaokullarının bütün sınıf seviyelerinde il hıfzıssıhha kurullarının il/ilçe milli eğitim müdürlükleriyle iş birliği içinde alacağı kararlar doğrultusunda derslerin tamamı yüz yüze eğitim yoluyla sınıf uygulaması yapan ilkokulların tamamında dersler yüz yüze eğitimle ve ortaokullarda Türkçe, hayat bilgisi, matematik, fen bilimleri, sosyal bilgiler, inkılap tarihi ve Atatürkçülük, din kültürü ve ahlak bilgisi, yabancı dil dersleri yüz yüze eğitim yoluyla hatip ortaokulu 8'inci sınıflarda ise Türkçe, matematik, fen bilimleri, inkılap tarihi ve Atatürkçülük, din kültürü ve ahlak bilgisi, yabancı dil, Kur’an-ı Kerim ve Arapça dersleri yüz yüze eğitim yoluyla hazırlık sınıflarında ve 12'inci sınıflarda ise haftalık ders çizelgelerinde gösterilen ortak, seçmeli ve mesleki derslerden okul yönetimince belirlenenler yüz yüze eğitimle, bunların dışında kalanlar ise uzaktan eğitim yoluyla yüze eğitim dışında kalan tüm dersler uzaktan eğitim yoluyla tamamlanacak, uzaktan eğitimlerde bir ders süresi 30 dakika olarak planlanacak, öğrencilerin uzaktan eğitim yoluyla desteklenmelerine yönelik tedbirler okul yönetimlerince yüze eğitim için çocuğunu okula göndermek istemeyen velinin yazılı onayı alınacak ve okula gelmeyen öğrenciler devamsız sayılmayacak ancak velisi tarafından okula gönderilmeyen öğrenci uzaktan eğitimle derslerine devam ederek sınıfının müfredatından sorumlu olacak.

okul açılalı kaç hafta oldu